oturdum başına
çıkrıklı bir kuyunun
anlattı bana
hikayesini yusuf’un
en güzeli
en sevimlisi
yaratan hükmünü indirmiş
sivrisinek den
bal arısından
belki
düşünürsün diye deveden
merkepten
hangi sesleri seçtim sendin
ve hangi gözlere rastladım sendin
daha ne kadar sır kalacaksın söyle..!
yorgun başıma yastık oldu sokaklar
yaralarım kanıyor
sensiz gecelerle çatışıyorum
kaybetmişim..
girdiğim tüm savaşları
şu,
yaprak gibi kuru
ve yalnız..
bir ömür karanlıkta geçmiş,
duyarsan beni
aklın kalır,
senden her şeyi almış biri
olarak..,
ve yetişemedim kırılmış
burası Üsküdar.
sokakları İstanbul kokar.
adım adım bir tarih yatar.
işte bir çeşme,
sultan ahmed çeşmesi.
verilmiş sözlerin durağı,
yağmur yağıyor
öpüyor beni
damlalar
beden ve ruhumu
teslim aldı
bulutlar
ne zaman aklıma düşsen,
bahçeye çıkıyorum.
sahile iniyorum.
ya,
renk renk çiçeklerdir sevdiğim,
ya da, yosun kokusu ve martılardır.
yalnız bir adamdım
yorgun düşüren geceler
yaşardım.
arkadaş olduğum rüzgarlar
sırdaş sahiller
anlardı beni
Yaşadığım mutluluk,
Ödünç verilmiş gibi.
Kara bir gelinlik kuşanan
Bir idare lambasının isi.
Maviyi siyaha dönüştürdü
Hocaaaam sizi burda bulduğuma şaşırmamalıyım aslında.Beni hatırlar mısınız acaba Güngören Anadolu İmam Hatip Lisesinden Meryem Kürtünlü sınıf duvarlarına yazılar yazan kız:)
henüz daha bugün fark ettim Meral Polat, hangi okul hangi yıl öğrencimdin, çok sevindim mutlu ettin yazdıklarınla teşekkür ederim Allah'a emanet ol.
kutlarım Mustfa bey hoş bir benzetme. uzun zamandır yetkili şair olarak antolojiye giremiyorum bir karmaşa var ben Perihan pehlivan tam puanla kutlarım. isim başka ama bu bennim hatam değil düzelttik diye yeni mesaj attılar ama hata düzelmemiş.