Ekrem Şama Şiirleri - Şair Ekrem Şama

“Zandan kaçının”, diyor emr-i İlahi,
Kesin bilinen bilgi ile bir mi zan?
Yarın her kıl kırk yarılacak billahi,
Kurulup tek tek ilgi ile bir mizan...

20.09.2006

Sıcaklar sinekler, ve de düşman ateşi,
Pis bir koku, ölmüş, atların çürük leşi...
Her gün böyle idi, çekilmiyordu hayat,
Dayanılır mıydı, olmasa maneviyat?
Bir gün akşamleyin, kesilmişti ki ateş;
-Biraz dinlenelim, şimdi gel Ali Kardeş!

Soyunla sopunla övünmek neyine,
Asalet sana geçen bir kuru maya;
Şifa sanıp zehir katmışsın her şeyine,
Kuru maya da başlamış kurumaya! ..

Gerdeğe girmişti ünlü bir zampara,
O sabah düşünüyordu kara kara...
-Ooo! Beyimize bakın! Ne oldu böyle?
Başaramadın mı malum işi, söyle?
-Başarmasına başardım ama,
-------- -Eeee!

İnternette istif olmuş bilgiler,
Uzanır sonsuza mantık içinde.
Uzat elini tut uçan fareyi;
Bak işte, şimdi zaman tık içinde...

İstediğin dünya ekrana gelir,

Tutmamışsanız elinden, hiç bir kimsesizin,
Yarın tutmaz elinizden, hiç bir kimse sizin! ..



ekremsama

Vahdete uyanış, çöl ortasında vaha,
Yeşeriyor bebek kanıyla biraz daha...

(04.08.2006)

Afrika kovanına Vahşi Batılı girmiş,
Arıyı kaçırmış, tezek tezek bal yalamış.
Kovan sahibine acımış, bak neler vermiş:
Açlıktan ölmesin diye tezek balyalamış…

30.05.2008

Kürsüde birine kızınca
Küfür etti dili göründü.

Sicim gibi yağmur yağınca;
Boya aktı hali göründü.

Evlat, tarih ilmi ne lükstür ne de bir süs,
İbret almak için okunmalı Endülüs.
Yediyüzellide kuruldu, İspanya’da,
İslam rengi ile boyandı yarımada.
Ordusuyla Tarık Bin Ziyad boğaz geçti,
Başlayan çok müthiş çok hızlı bir süreçti.