Ekmek ve Gözyaşı Şiiri - Ahmet Karaaslan

Ahmet Karaaslan
113

ŞİİR


2

TAKİPÇİ

Ekmek ve Gözyaşı

Mevlâna menkıbesinden bir şiirim
EKMEK VE GÖZYAŞI
Yalnız seyyah bir Arap
Açgözlü, gönlü harap.
Dağarcık dolu ekmek,
Çok sevdiği bir köpek…
Çölde yol gidiyormuş
Köpeği ölüyormuş.
Feryat figan ağlarmış,
Göğsünü yumruklarmış.
Demiş ki bir dilenci:
— Niçin ağlarsın zenci?
Arap demiş: — Arkadaş
Yoldaşımdı karabaş.
Hırsızı kovalardı,
Hem bana av yapardı.
Ölüyor aha şurda,
Beni bıraktı darda.
— Neydi hayvanın derdi?
Hayatı sona erdi!
Arap demiş: — Aç kaldı
Ölüm açlıkla geldi.
Dilenci demiş: —Sabret
Sonra Allah’ı zikret.
Sabredene ihsan bol
Biraz metanetli ol.
Dağarcığında ne var?
Dolmuş ağzına kadar?
Arap demiş: — Ekmeğim,
Azığım, yiyeceğim…
Dilenci demiş: — Sefil!
Biraz merhamet gafil…
Acımadın mı cana?
Ekmek verseydin ona
Böyle yalnız kalmazdın,
Oturup ağlamazdın.
Arap demiş: — Akılsız!
Boş konuşma şekilsiz.
Gözdeki yaş meccani
Bedava ekmek hani?
Ona demiş dilenci:
— Toprak başına zenci…
Gözyaşı kandan gelir
Üzüntüyle su olur.
Etmedin mi hiç merak,
Ekmeğin aslı toprak.
Beyhudedir gözyaşın
Bilsin akılsız başın.
Ekmek için kan dökmek,
Boş yere çile çekmek…
Ahmet KARAASLAN

Ahmet Karaaslan
Kayıt Tarihi : 30.12.2024 19:55:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!