dört yol ağzı...
fırın kalabalık ve sıcak...
ekmek kokusu, duman duman...
yaşlı bir kadın;
dışarıda elleri,
durak birkaç metre geride...
girecek derken fırına,
zoraki oturdu durağın bankına...
kar ve rüzgar kol kola,
kış kadının kapısında değil içinde...
bir gölge gibi geldi yeniden,
fırının kapısında sıska,
zayıf eller belirdi birden...
zoraki açıldı kapı, bir soğuk
içeriye doldu...
“gir artık” der gibi baktı gözler...
kadın bir demir lira bıraktı tezgaha,
“beş ekmek” dedi zar zor...
fırıncı adeta delirdi!
anlamını yitirdi sözler,
on adam tekmili birden tezgaha döndü,
baktı herkes bir demir liraya...
gün gece karıştı ışıklar söndü,
yine de kadının bütün dünyası beş ekmek etmedi...
Kayıt Tarihi : 2.2.2015 16:19:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
kışın ilk günlerinde bir fırında tanık olduğum bir olayın ardından sanatçı duyarlılığı ile kaleme aldığım bir şiir...
![Burhan Kale](https://www.antoloji.com/i/siir/2015/02/02/ekmek-45.jpg)
TÜM YORUMLAR (1)