Efsaneydi bu şehir, nefes kesen rüyaydı
Hayalleri süsleyen sönmeyecek sevdaydı
Yedi tepe yedi renk; altın, taşı–toprağı
Şairlerin gönlünde sonsuz esin kaynağı
O belde ki dört yanı eserlerle bezenmiş
Her semtine en özgün şarkılar bestelenmiş
Onda yaşamak gerek, sözlerle anlaşılmaz
Renk renk ufuklarına gözlerle ulaşılmaz
Saraylar, imaretler; bir tarihti özlenen
Sevgiydi yüreklerde, o ekinle beslenen
Ödülümdü ilkinde, sonra uğrağım oldu
Her dönüş başka heves, gönül dergâhım oldu
Delikanlı yüreğim aşarken çocukluğu
Acemi ilk aşkların tarifsiz mutluluğu
Ürkek buluşmalarda candan sırdaşımdı o
Üzgün ayrılışlarda tuzlu gözyaşımdı o
-II-
Sonra değişti her şey, tersine döndü birden
Ruhsuz mekânlar kaldı, o güzelim şehirden
Artık sokaklar yorgun, kaldırımlar çaresiz
Kimin gücü yeterse vuruyor yerli–yersiz
Güngörmüş mezarlıklar sahiplendi yeşili
Betona teslim oldu, o dünyalar güzeli
Basmakalıp binalar birbirinin kopyası
Her yöreden insanlar, son yılların mirası
Her kondu mahallenin ilk yapısı camiler
Özensiz, orantısız upuzun minareler
Eskiler gözden düştü, arsa para ediyor
O canım yalılara tek kıvılcım yetiyor
Çoktan gözden çıkardık Beykoz’u, Üsküdar’ı
Bağrından hançerledik Boğaz’ı, Adalar’ı
Efsaneydi İstanbul, yaşanmaz oldu birden
Alıp başımı gitsem bu talihsiz şehirden
İstanbul, 02.10.2004
Kayıt Tarihi : 28.4.2005 13:24:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (2)