Güneş hızla duruyor
Biriyim yolculardan
Eski bir gökyüzünden başka alana
İki büyük çantam var
Kocaman bir ek gibi şaşkınlığıma.
Dışarı çıkıyorsanız dikkat! çiçeklerle karsılaşmayın
Ya da koklamayın onları, iyisi mi yüzünüzü örtün şapkanızla
Ya da düşünmeyin hiç, ben bakin öyle yapıyorum
Neden diyeceksiniz, insandaki sevgiliyi eskitiyor bu çiçekler
Güneşe benzetiyorlar adamı, masaya vurmuş koyun bulutlarına
Pek tuhaf! ben de sahanda yumurtayı kıskanırım
Kimseye karıştım mi? hiç karışmadım
Bu ki bana tuhaf sayılmadı
Gözleyip sordum mu hiç? hayır sormadım
Bu ki bana yalan sayılmadı
Acımak isim miydi? hayır
Bir evden olmak kotu muydu? hayır
ben büyürüm ne zaman her yerde hep deniz olana
yarısı kesik inceden bir parmakla
ondan ki yaslısıyım durup durup sevmenin
ondan ki çoraklarda büyüdüm bir dilim tatlı kavunla.
seni bir çare yaptım sana özendim
Sıcak sıcak sıcak
Oturmuştum otların üzerine
Eski tiyatronun ortasındayım
Saydam bir sarkaç gibi sallanıyorum durduğum yerde
Buhardan ve güneş kokularından.
Alışılmış yerlerde alışılmış adam
Tuhaf adam, çok tuhaf adam, ya da bundan böyle tuhaf
Bir tuhaflıktır ama doğrusu
Omuza asılmış tüfek
Bir tüfektir her sokağın ucu
Siyaha kapalı at
Kısacık bir gündü, bir iki dakikalık bir gündü
Çocukların günü gibi bir gündü
Kahverengi fotoğrafları vardı, bulanıktı
Hiçbir şey açık seçik görünmüyordu
Kocaman bir bahçe olmalıydı, orda burda
Tavuskuşları olmalıydı, herbiri
Ey sonbahar! ey düşsel yolculuk! seni
Dolaştım yaz sıcaklarında, bekledim
Duydum ki benim değildi artık, doğanın
Kalbiydi uçurumlar toplamı kalbim.
De bana, anlat bana, öyleyse neden hatırlıyorum onu
O kadar ki, o yalnız
Ona ilk rastladığım bir şeydir aklım
Bir el sürer mavisini uzağa
Uzaktan daha uzağa. Ardından
Yetişir sayısızlığım.
Bir su yılı denebilirdi geldi geçti
Üstünde durmuyorum.
Terledim, bulanık baktım.
Ne varsa kendiliğindendi
Hemen hemen evden çıkmadım.
Sonra Edip Cansever uzanıyor rafların arasından, "Her şey rengine göre kanar, bilirsin" diyor. Biraz da olsa rahatlıyorum
İmgenin şairi.. ve suyun.. Yazdığı her şiire şapka çıkarılır belki ama Tragedyalar, Umutsuzlar Parkı ve Ben Ruhi Bey Nasılım gibi uzun şiirlerinin yeri ayrıdır; insana dair her duyguyu barındırır o şiirler...
Ve evet, 'İnsanin insana verebileceği en değerli şey yalnızlıktır.'
Yeşil ipek gömleğinin yakası
büyük zaman düşer
herşeyin fazlası zararlıdır ya
çok şiirden öldü Edip cansever
Cemal Süreya
Burada bir umman var Edip Cansever de
tarif edemediğim bir lezzet şiirlerinde