bulutların gecenin göğsüne indiği
taze bir günün titrek sıcağında
yine bir hüznü doyurmanın hüznü ile
tandır başının taşlı yoluna koyuluyor
antik çağdan kalma bir nine
Kefen beyazının yüreğinde
Günahlarım yıkanır bir ölümün teninde
Kanımı emen yarasa misali
İsmini sayıklıyorum hüznümün hasta döşeğinde
İki sesin çatışmasında
Çığlığımın zılgıtı kelam döker
yaşamak koynunda yatan bir çocuk gibidir
esmerliği teninden dökülen
kavruk bir yaz sabahıdır kapımı çalan
bir desteyi güldür kokuların sarhoşluğundan kaçan
en ince ayrıntısında aşktır
ve sorgusuz sualsiz her geceye seyircidir
Yokluğuma tenezzül edersen
Adım
Kör bir sokağa verilir
Tabelada yasaklı harflerle
Birebir
Yaş kütüğüme
Gölge evcil bir hüzün gibi
İçimi kemiren bir köpek
Ol sebeple
Açlığımı cüzdanımda taşırım
Gölge tiryaki bir açlık
beni bir haller sardı
sargısına yataklık eden
tiryakilik dumanımı üfleyen
bir yaram
kahrından kanadı
gri bir ölüm gibi
zaman ateşsiz bir ejderha
nil'in hüznünde boğulan
mecnun'a sadık bir sahra gibi
akrepten kaçma serkisof
gece bir kırkikindi yağmuru
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!