Sevinci ve acıyı uzatmamalı,
İnsicamında kalmalı,
Tesellileri harcamamalı.
Kutsal anne ve uzak çocukluk,
Yetimhane duvarında,
Duygular anlamsız,
Gecelerin gezgini.
Denizler karanlık,
Küllenen sigaralar,
Unutulmak üzere olan şeyler,
Tökezliyor ruhta,
Bağlantısız düşüncelerle.
Anlamak yeterli değil,
Güçsüz olmalı,
Ağırlığına dayanılmaz,
Sürüklüyor geceyi gündüze,
Ruhtan ayrılıyor beden.
Çeyrek cemre yanlış,
Öldürür tomurcukları,
Müjdeler geciken baharı,
Hazırlıksız yakalanır tomurcuklar,
Son dirilişine bitmemiş kışın.
Bal kadar tatlı ve şifalıdır kehribar,
Polen kadar hoş kokulu,
Rengi güneş kadar parlak,
Sabır taşıdır kehribar,
Sabır kadar güzel.
Ağlamalı mı, gülmeli mi şimdi?
Önce cevabı, sonra soruyu sunan kaderin,
Bunu yapacak gücü kalmadıktan sonra,
Kim ne yapabilir tecrübeyle?
Senin için iyi değil bundan sonrası.
Duvardaki eski yağlı boya tabloya,
Öğle vakti bakmalı,
Resimdeyse sabahın ilk ışıkları,
Seyahat etmektedir karlı günde biri,
Terk etmektedir kendine ait olan her şeyi.
Kayıt Tarihi : 24.2.2024 00:32:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Kasım Kobakçı](https://www.antoloji.com/i/siir/2024/02/24/duvardaki-tablo-2.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!