yasak olan sen değilsin, seni sevmek ve seninle sevişmek de değil
bir sabah rüzgarı olup sere serpe esmek, açık denizlerden saçlarına
mekansız bir dansın heyecanı gibi, saçlarının karışması sakallarıma
bize aşina dalgalarla, kimsesiz bir güvertede çizerek yalnızlıkları
yapıştırmak değil karanlıklara, adı bilinmeyen yıldızları.
yasak, ağaçtaki ham meyveyi, koparmaya çalışmak belki dalından
Biri bir koca görür rüyasında:
Yüz lira maaşlı kibar bir adam.
Evlenir, sedire taşınırlar.
Mektuplar gelir adreslerine:
$en Yuva Apartmanı, bodrum kati.
Kutu gibi bir dairede otururlar.
Devamını Oku
Yüz lira maaşlı kibar bir adam.
Evlenir, sedire taşınırlar.
Mektuplar gelir adreslerine:
$en Yuva Apartmanı, bodrum kati.
Kutu gibi bir dairede otururlar.
şiir beni,bir geminin kamarasına hapsetti..aldı açık denizlere götürdü..hem tutsaktım hem özgür alabildiğince..
Mesafeler... Ayrılık yine her zaman beraber olamamak...
Duvarlar evi, evliliği de temsil etmekte... Yasak nedeni de bu olabilir, belki yanında yanı başında olsa da arada engel, duvarlar...
Duvarın ışığı kör etmesi... Işık, ışığı getiren sevgili... Arada paravan, engel... Bitişik iki dairede de olsa sevenle sevilen, duvarın kalınlığı kilometrelercedir.
Duvar beyaz, kâğıt beyaz... Yazı kara, taşlar kara, baht kara... Duvarın taşlarıyla şiirin sözcükleri... Duvarın armağan edilişi, geceler boyu yazılan şiirlerin armağan edilişi... Milat günü... Yılbaşı gecesi... Milat İsa’nın doğumu, bu da belki sevgilinin doğum günü... Hangisininki kast edildiyse... Duvarların erimesi, bir önemli gündeki beraberliğin anımsanıp anımsatılması...
Şiir, özellikle mehtaplı gecelerde, prangayı kırarak gelir. Bir bıçağın kınından çıkması gibi... Kapıyı aralık buluverdiğinde... Ruh da özgürdür o anda. Görüşür, buluşur, sevişir... Duvarlar kalkar, yazarken şiiri... Postaya vermeye ne gerek var? Gideceği yere cebinde gider.
Bence böyle der koca şair. Böyle der bana şiir.
Mutluluklar...
Onur BİLGE
Duvarlar yıkılır yazılar silinir sadece bize kalan yanımıza alıp gittiklerimizdir aynı yerde duran yorumsuzdum yine..Aslında yazacak cümle bulamıyorum iç seslerinize kabül buyur kendimce nacizane yorumum..Bana tebrik düşer şair kalemine saygılarımla..Tm puan şair kalemin susmasın..Yeni dizelerde yürek sesinide buluşmak üzere..
önce gözlerimle okudum, sonra tekrar yüksek sesimle..........
'duvar, mahkumiyetin el yazması, ışığın kör olmasıdır prangalardan
bin kat derine saklamaktır bir anlamı, anlaşılmasın diye yazılanlardan
işte böyle döner ak kağıt, rengi artık gece siyahıdır
bu duvarda örülü her taş, sana armağanımdır'
samimi dilinizden harika bir eser düşmüş yine zamana
tebrikle usta/m kalem
saygımla
Harika bir eser kutlarım saygıyla
(bir çentik daha atıyorum duvara, üstüne gözlerini çizeyim, ister misin)
kutluyorum kaleminizi.yüreğinize sağlık...
yasak olan sen değilsin, seni sevmek ve seninle sevişmek de değil
bir sabah rüzgarı olup sere serpe esmek, açık denizlerden saçlarına
mekansız bir dansın heyecanı gibi, saçlarının karışması sakallarıma
bize aşina dalgalarla, kimsesiz bir güvertede çizerek yalnızlıkları
yapıştırmak değil karanlıklara, adı bilinmeyen yıldızları.
Söylenecek tek kelime yok dizeler herşeyi anlatıyor.Saygılarımla Kemancı
açık denizlerin dalgasında köpük olalım, haydi ses ver tut yüreğimden
milat gününde erittiğimiz duvarların, tadı emanet kalsın tel örgülere
ve artık bizden yana olsun bir şeyler de, inadına ayrılık ve hasretlere
şimdi koşalım, mitralyözler yetişmeden arkamızdan bir liman bulalım
gece güne adım atmadan, düş olup içine saklanalım.
firar, sevgiliye yazılan ilk mektup, bir damla terdir ergenlik çağından
ay batınca bir gece ansızın, bıçağın silip pasını çıkması gibi kınından
şiirlerin son dizesine yazılmayan, kapının açık kalmasıdır
firar, yasak duvarlardan dökülen gözyaşlarıdır.
(şiirlere görülmüştür damgası vurulmasın, yanımızda götürelim, ne dersin)
Her zamanki gibi güzel bir öykü saklıydı şiirinde, bir yaşamı şairane ve her zaman yaptığın gibi ustaca dile getirip dizeleri konuşturmuşsun dostum...Kutluyor bu şaheser karşısında şiiri yazan kalemini ve yüreğini alkışlıyor tam puanım ile antolojime alıyorum şiirini...Saygı ve sevgilerimi sunuyorum Ankara'dan...
firar, sevgiliye yazılan ilk mektup, bir damla terdir ergenlik çağından
ay batınca bir gece ansızın, bıçağın silip pasını çıkması gibi kınından
şiirlerin son dizesine yazılmayan, kapının açık kalmasıdır
firar, yasak duvarlardan dökülen gözyaşlarıdır.
(şiirlere görülmüştür damgası vurulmasın, yanımızda götürelim, ne dersin)
Yine bir Cevat Çeştepe klasiği okumaktan büyük zevk aldım. Güçlü kaleminizi ve o kocaman yüreğinizi saygıyla selamlarım. Kutlarım üsdatım.
Bu şiir ile ilgili 97 tane yorum bulunmakta