Akşam oluyor bir gemi ayrılınca limandan
Ansız sönüyor kentin ışıkları
Ben sonbahar oluyorum usulca
Gitme, tenha bir kuytu ararken kuşlar
Yüzü yağmurda unutulan çocuk
Gözlerin rıhtımı oluyor günbatımının
Utancın elleri dolanırken
Deniz tuzuna karışan saçlarında
Her Yemen türküsünde
Islanan kentin yanağına uğruyor yolum
Sesinde dalıp giden uçurumlar
Bir yaprak konarken kaldırımlara
Dalları kırılgan bir incir ağacı oluyor kalbim
Hayattır oysa yalnız yaşayarak anlaşılan
Ağladıkça anlarmış insan ırmağın kaderini
Uyanıp mahmur bir uykunun tenhalığından
Ve karanlık bastırmadan öfkemizi
Yorgun ırmaklar akarken çağıl tapınaklara
Koşudan gelen taylar gibi terli ve telaşlı
Örselenen alnından önce
Umudu darmadağın ay ışığında
Usta işi acılarını onaran bir iç çekişle
Satır başlarını okşuyor bir adam
Kar yağarken yalınayak ve suskun
Yaslanıp aşkın ahşap verandasına
Siniyor kırgın kırlangıçların kalbine
Süzülüp mahrem sundurmalardan
Ay Vakti, 169. sayı
Kayıt Tarihi : 18.4.2020 19:05:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Hüseyin Çolak](https://www.antoloji.com/i/siir/2020/04/18/dusteki-isaretler.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!