Düşersen yamandır halin, ağlayanın olmaz!

Bedrettin Keleştimur
417

ŞİİR


4

TAKİPÇİ

Düşersen yamandır halin, ağlayanın olmaz!

Elâzığspor sille tokat gitti
Bu şehir de, eyvah ki takat gitti
Ayıbı yüzünde gün sakat gitti
Süper liğde, süper şehir de hayal!

Yarını hovardaca harcadınız!
Ne yapsanız, borca çıkar adınız!
Artık, bu şehirde kalmaz tadınız!
Sizlere bakan sözde, gözde hayal!

“Yorgan gitti kavga bitti” dersiniz
Rengim gitti, benzim soldu ne dersiniz
Tadı gitti, acı lokma yersiniz!
Dizgine gelmez mizahım da hayal!

Düşer, yorgun argın kalınca düşer
Korkarım artık, söz de yere düşer
Yüreksize meydan, namerde can düşer
Ser vermeyen yiğide sırda hayal!

41 yılım, koca bir mazim gitti! Ahengim, darma dağın sızım gitti! En güzel bestelerim, sazım gitti! Sevgiliye olan nazım da gitti! Söyle yaşanacak neyin kaldı ki!
Dur durak bilmeyen nerde heyecanın! Can pazarında çekişiyor dersen yeridir! Sualler bile artık sahipsiz kaldı! Sorgular, tarih bu uğursuz günleri sorgular! Zaman, eyvah demişsin ne çıkar! O eyvahlar nice bentleri yıkar!
Artık, “bir varmış bir yokmuş” deme zamanı! Al eline Feti Ahmet kemanı! Bilirim senin de derdin yaman! Çal, feryat et çal, dilesin âmânı!
Yarın içim sözüm ne olur; Gün sensiz doğdu, Gecem sensiz geçti, rüzgârlar bile, sensiz sükût etti! Ay yüzünde de, belliydi hıçkırık, sükûtu hayra yoramadım Ey şehir!
Deniz mehtapsız, Issız kumsal gibi.. dalga poyrazsız, durgun derya gibi.. İçimdeki sessizlik, Ürküten çığlık! .. Sükûtu hayra yoramadım, Ey şehir!
Bak gözlerime, bir dünya dönüyor! Bak sözlerime, âlemi geziyor! Sevda yüklü gemimiz yok artık! Sükûtu hayra yoramadım Ey şehir!
Rüyalar, Gerçek hayatı seziyor! Kanım candan; Damla damla sızıyor, Eriyorum, Yaralarım azıyor! Sükûtu hayra yoramadım Ey şehir!
Sözümüz, bir ağıttır artık! Ayrılığın verdiği bir yürek yangınıdır! Zengini, engini, dingini anlamaz bu ağıttan! Sersefil meydanlar, kupkuru kalabalıklara açılan afakî caddeler sizlerden birşeyler beklemiyorum! İstemiyorum da? !
Ancak, bu şehrin ıssız kalan sokağında anca, konca güller açacak! Çamura bulanan sahipsiz izbe köşelerinde ayaklar dolanacak! Oralarda, garip yüzlerin hasreti oda düşecek!
Bu yazı, bir özlemin duyulan sancıları! Bu kalem, ‘kalesini yitiren’ bir şehrin kendi içindeki yürek çarpıntıları! Bozkır Anadolu budur işte, edebinden sessiz sessiz ağlar! Usul usul rüzgârlara fısıldar sözünü!

Bedrettin Keleştimur
Kayıt Tarihi : 7.7.2008 12:35:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Bedrettin Keleştimur