Delikanlım,fikrin kısır
Sende değil elbet kusur.
İlk ödevin: 'Rabbiyesir'
Haydi başla öğrenmeye..
Daha yolun başındasın
Firkatin çağı geldi,uçmaktasın yuvadan
Neylersin emir büyük, böyle yazmış Yaradan
Çekildim izbelere, sessizce ağlıyorum
Taş bastım yüreğime, yine dayanamıyom
Ne kadar uzakta olsan da bana
Bu yürek nasıl da bağlanmış sana
Sevgimi yükledim kuş kanadına
Kalbimi gönderdim alabildin mi?
Tarih 25 Şubat 1992…Hocalı halkı kışın dondurucu soğuğundan, sıcak yataklarına sığınmaya hazırlanırken, acımasız bir ölüm kokusu her yanı sarmaya başlar.Saat 23.00’ü göstermektedir. Ermeni-Rus askeri birlikleri birçok yönden Hocalı’ya saldırmaya başlarlar.
Saldırganlar,”Artsah Halk Kurtuluş Ordusu “adı verilen Dağlık Karabağ’ın ermeni çetelerinden, SSCB ‘den kalma 366.Alaya bağlı Rus komutan ve askerler ile Ermenistan Silahlı Kuvvetlerinin askerlerinden oluşmaktadır.
Kaderine terk edilmiş, çaresiz, silahsız Hocalı halkının,tepeden tırnağa silahlanmış olan güçlere karşı yapabileceği hiçbir şey yoktur. Önce 366.alayın top ateşi başlar.karşı koyma ihtimali olan hedefler yok edildikten sonra, şehrin bütün giriş çıkışları kapatılır.daha sonra bir çıkış yolu açılır. Kapana kısılan insanlar bu çıkışı kullanarak kaçmak isteyince durum anlaşılır.. Aslında bu bir tuzaktır. Bu yolu kullanarak kaçmaya çalışan bir çok kişi vahşi bir şekilde katledilir.
Ermeniler tarih boyunca en iyi yaptıkları işi tekrar etmiş, 20. yüzyılın başlarında olduğu gibi sonlarında da kendilerini göstermişlerdir.
Hocalı soykırımında, 25 Şubatı 26 Şubata bağlayan gece 613 kişi öldürülmüştür.Bunların 63’ü çocuk,106’sı kadın ve 70’i ihtiyar olmak üzere toplam 239 kişi işkence yöntemleriyle,487 kişi ağır beden hasarı verilerek katledilmiştir.
Çocuk, kadın ve ihtiyarlardan oluşan toplam 1275 kişi rehin alınmıştır. Tutsak alınan bu insanlar akıl almaz işkencelere tabi tutulmuşlardır..Bu rehinelerden 1165’i sonradan kurtarılmış, kalan 110 k,işinin akibeti ise (68’i kadın,26’sı çocuk) halen bilinmemektedir.
Gurbete düştü yolum,kırık kanadım,kolum
Gurbet yamandır oğul,halim gümandır oğul!
Al eline şu sazı,konuştur yüreğini
Vur teline teline...çağla,zamandır oğul!
Sıladan gurbet ele,dolanır uzun yollar
........................Kurtuluşumuzu ABD ve AB de arayanlara ithaf ediyorum.
Cumhuriyetin onuncu yılı kutlanıyordu *
Ankara Türk Ocağı'nda.
Ve Gazi anlatıyordu
İlimden, teknikten, fenden.
Tam gözünün önünde
Çıkardık sırtımızdan,Türk'lüğün gömleğini
Türkiyeliyiz artık...Avrupalıyız(!)
Hiçe saydık köylümün emeğini
Domuz eti yiyoruz(!) ...Avrupalıyız.
Tek doğru meğerse'İslam'değilmiş(!)
..................................Köylü Ozan Hüseyin Gümüş'e
Selâmün aleyküm gardaşım önce
Senden cevap bekliyorum hemence.
Söylesin dillerin,gönül telince
Mektubumu iyi oku Hüseyin.
Bahar gözlüm!
Sana tek verebileceğim
Bir yudumluk sevgi işte.
Ne malım var,
ne toprağım.
Ne şöhretim var,
Merhaba kıymetli Hocam. Uzun bir aradan sonra bu gece yeniden sayfanıza uğrayıp, biri birinden güzel aynı zamanda manidar elliye yakın eserinize misafir oldum ve yine çok mutlu ayrıldım. Tekrar kutlamak ve teşekkür etmek için bu muhteşem şiirinize yazmayı uygun gördüm. Ayrıca izlesene.com da hasret ...
Merhaba kıymetli Hocam. Uzun bir aradan sonra bu gece yeniden sayfanıza uğrayıp, biri birinden güzel aynı zamanda manidar elliye yakın eserinize misafir oldum ve yine çok mutlu ayrıldım. Tekrar kutlamak ve teşekkür etmek için bu muhteşem şiirinize yazmayı uygun gördüm. Ayrıca izlesene.com da hasret ...
Merhaba kıymetli Hocam. Uzun bir aradan sonra bu gece yeniden sayfanıza uğrayıp, biri birinden güzel aynı zamanda manidar elliye yakın eserinize misafir oldum ve yine çok mutlu ayrıldım. Tekrar kutlamak ve teşekkür etmek için bu muhteşem şiirinize yazmayı uygun gördüm. Ayrıca izlesene.com da hasret ...