Ben bir avcı olsam sende bir geyik
Avlayıp hedefe getirsem seni
Çekemem tetiği kıyamam sana
Yürekten severek okşasam seni
Güzelim Ordu’yu rezil ettin
Ayakkabı yalanır mı utanmaz
Yalakalık yaptın kendini sattın
Ayakkabı yalanır mı utanmaz
İstanbul’dan çıktım akşamüzeri
Gebze’yle Yalova çok kaldı geri
Susurluk’ta erimiş dağların karı
Kar yağmış erimiş yolu Datça’nın
Soğan ekmek yiyen canlar
Aydınlık gün gelir bir gün
Derimizi soyan kullar
Çark tersine döner bir gün
Olmasa şu zalim kullar
Aydınlık günler gelecek
Önümüzde doğru yol var
Aydınlık günler gelecek
Yıllar oldu kara günler bitmiyor
Aydınlık günleri görmek isteriz
Aldığımız aylı on gün yetmiyor
Aydınlık günleri görmek isteriz
Kuru ekmek kuru soğan
Dayan biraz daha dayan
Uykun kanmadı mı uyan
Aydınlık gün yaklaşıyor
İNCİRİ TARIMI DAHA BİR BAŞKA
Aydın ovasını gidip gördün mü
İnciri tarımı daha bir başka
Kuşadası’nda hiç denize girdin mi
Kuşadası deniziyle bir başka
Hasretine dayanacak gücüm yok
Ay geçti yıl geçti göremez oldum
Dünyam zindan oldu günler geçmiyor
Ay geçti yıl geçti göremez oldum
Cemaline hayran oldum
Ay gibi parlıyor yüzün
Af et beni bakıp kaldım
Ay gibi parlıyor yüzün
Zülfün dökülmüş omuza
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!