Dışarısı çok soğuk,
Oturuyorum pencere kenarında,
Okumuya yeni başladığım,
Yeni yayımlanan bir kitap.
Nede olsa kıştayız.
Kar yağıyor dışarı da lapa lapa.
Pencereden seyir çok güzel,
Toprak ana bembeyaz,
Kardan gelinliğini giymiş,
Serçeler cıvıldaşıyor cam önünde,
Belli ki aç kalmışlar.
Biraz yem koymalı cam önüne,
Kar yağıyor dışarı da lapa lapa.
Arada bir dalıyorum kitaba,
Dışarıda manzara çok güzel,
Merak ediyor illa insan,
Alamıyor kendini seyreylemeden,
Kelebekler gibi uçuşan kardan.
Kar yağıyor dışarı da lapa lapa.
Bembeyaz pamuk tarlası sanki,
Bahçede ağaçlar duvar üsleri çatılar,
Ulaşım durmuş sesiz sokaklar,
Beyaz örtü doldurmuş her yeri,
İnanın en az diz boyu,
Kartopu oynuyor çocuklar,
Serçeler gibi onlarda cıvıl cıvıl,
Kar yağıyor dışarı da lapa lapa.
Baktıkça çocukluğumu hatırlıyorum,
Dünmüş gibi anılarım tazeleniyor,
Uzanırdık karlara boylu boyunca,
Sanki simetriğimiz oluşurdu,
Tarihi fosil kalıntısı misali,
Kalıba bak kalıba diye sevinirdik,
Benimki seninkinden daha güzel diye.
Kar yağıyor dışarı da lapa lapa.
Hey hat ne güzel di o günler,
Köy içinde akan dere donardı,
Kayardık üzerinde korkusuzca,
Kızak yapardık okul dönüşü,
Bavul denilen kitap çantalarımızı.
Bazen düşerdik popomuz üzerine,
Ağlamazdık hiç nedense,
Düşenin haline hep gülerdik,
Kendi düşen ağlamaz diye herhalde,
Ne günlerdi yarabbi hep şendik,
Kar yağıyor dışarı da lapa lapa.
Uyandım istemeden anılarımdan,
Göz göze geldim camdaki serçe ile,
Üşümüş dü duruşundan belli,
İçeri alırmısın der gibiydi.
Kar yağıyor dışarı da lapa lapa.
Kar üstünde yürümek kütür kütür,
Üstümüze yağarken kar taneleri.
Kuş tüyü kadar hafif kelebek kadar beyaz,
Pamuk tarlaları gibi örtüyor toprak anayı,
Genç kızın gelinliği toprağın kefeni gibi.
Kar yağıyor dışarı da lapa lapa.
Belli ki bahara hazırlanıyor toprak,
Kış bitince canlanacak,
Yine yeşerecek bağlar bahçeler,
Bizler yine yaşlanacağız,
İz bırakıp yürürken kar üstünde ayaklar.
Hiç bozulmasa bu izler,
Hüzün olmasa dert doğurmasa soğuklar,
Sıcak olsa evler tok olsa insanlar,
Kar berekettir aşılar toprak anayı,
Kar yağıyor dışarı da lapa lapa.
Durmuş Karabağlı
Kütahya-2012
Gündüzler bitmesin geceler gelmesin,
Tut ellerimi sar bedenimi bitmesin zaman,
Karabasanlar sarmasın sensiz gecelerimi.
Senden ayrı kalmak acı veriyor düşüncelerime,
Güneşin aydınlatmayan solgun ışığı habercisi,
Yaklaşan gecenin hüzün dolu karanlığını.
Rüyalarım da hep sen varsın unutamadığım,
Biliyorum yok olacaksın uyandığımda,
Geceler olmasa rüyalarımda da olmayacaksın.
Sen beni ıssız gecenin karanlığında,
Gül penbesi güller açmış yanaklarınla,
Sarınca beraber kollarımız bedenimizi.
Sabahlar olmasın sen olduğun zaman,
Doğmasın güneş uçup gitmesin yaşam,
Sanal olmasın sensiz hayale dalıyor insan.
Gece deme gündüz deme gel unutma,
Ölümümde can alıcım ol çekinme,
İstersen doktorum ol, istersen sevgimin ilacı.
Okuduğum kitaplar hep seni yazıyor gibi,
Sevgimizi çalmış satırlarında sen varsın,
Okudukça seni yaşıyorum sayfalar arasında.
Durmuş Karabağlı
Kütahya-2011
ŞEHRİN SOKAKLARI
Bir sonbahar sabahı kuşluk vakti,
Sessiz ve sakin şehrin sokakları,
Sigarasını tüttüren bir adam yorgun,
İsteksizce yol alıyor sabahın ayazında.
Yıldıramaz bizleri hiç,
Ne Silivri ne zulüm,
Solan çiçekler her zaman,
Yeniden açar tomurcukları.
En güzel günlerini yaşayacak,
SEN BENİM KADERİMSİN
Ak kağıt üstüne yazılan,
Karalama değilsin.
Ben seversem adam gibi severim,
Yaz yağmuru gibi değil gelip geçici.
Kışta kıyamette fırtınada tipide,
Ayazlarda zemheride sevdim seni.
Kış demedim güz demedim hep aradım,
Bardağımda içeceğim, kaşığımda nasibim,
Leyla’sını arayan Mecnun misali,
Yokluğunda varlığında sevdim seni.
Gel bana dön bana varsa meylin,
Olayım Ferhat’ın Mecnun’un sevginle,
Sende sevebilirsin Leyla ve Şirin gibi,
Aşk rüzgarım ol hasretinle sevdim seni.
Göz yaşlarımız ıslatmasın sevgimizi,
Yaralı kalbimiz kavrulmasın ne olur.
Dön bana savrulup gitme hazan misali,
Ayrılık girmesin güneşim ol sevdim seni.
Durmuş Karabağlı
Emirdağ-1985
SEVDA DEDİĞİN
Sevda dediğin nedir ki?
Ağlayınca gözlerinden okunmuyor.
Bir çırpıda silinip de atılmıyor.
Aşk senin düşündüğün gibi değil,
Dalında gül solmazmı koklamayınca,
Uzaktamı olmalı hicran için sevgili,
İnsanın renğindemi olmalı ruhunun güzelliği,
Kurşunmu olmalı kırmak için kalbi.
SEN HİÇ
Sen hiç akşam üstü güneşin batışını,
Gözledinmi?
Yaz yağmurunda torağın,
Ozon kokusunu çektinmi içine.
AŞKIMIZ
Sevdim seni hep ağlayarak,
Ayaklarıma prangalar vurulsada,
Sevdamı haykırmak istiyorum,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!