Aşkın “ A”sını bilmeden,
Ömründe bir defa âşık olmadan,
Aşkı ya müstehcen sözler yumağı,
Ya duygusal saldırganlık gibi görüp
Yazdınız olmayan aklınıza geleni.
Kendisini yıllar önce tanıdım,
Tebessümle gülen bir yüzü vardır.
Zemheride gül yağdırdı toprağa,
Her damlada üstadın özü vardır.
Adı Durdu; fakat asla durmadı,
Şehitlik nasıl her vatan sevdalısının biricik özlemi ve aşkıysa,gazilik de vatan için gidilen savaştan yaralanmış olsa da onuruyla,görevini yapmış olmanın huzuruyla ve hürriyet ateşinin hiç sönmeden ebedi olarak yanmasına vesile olacak olan zaferlerle dönen,kaldığı yerden vatanın daha bayındır,ülkenin daha kalkınmış,devletin daha güçlü,milletin daha mutlu olması için çalışmaya koşanların en büyük payesidir.
Öksüzlerin sığınağı, yoksulların barınağı, yolda kalanların umudu, zayıfların kuvveti, yiğitlerin otağı olan vatan için şehit olanları ve kahraman gazileri olmayan milletler, tarih sahnesinden erkenden çekilmiş,o milleti millet yapan ve onların hüviyeti hükmünde olan izleri çok kısa zaman içerisinde silinip gitmiştir.
Şehitlerin canlı şahitleri olan gaziler; vatan toprağını yeşerten, hayat kaynağı haline getiren ve bir milleti millet halinde güçlü tutan o kutsal izleri silinmekten kurtaran,vatan topraklarına yaşadıkları sürece yeni hayat fideleri diken,vatana göz dikmeye ve huzuru dağıtmaya niyetlenen şer mihraklara çekinmeden dur diyebilen ve çelik gibi bir iradeye sahip olan övünç ve gurur abidelerimizdir.
Millet olarak yaşayabilmek, ilerleyebilmek, sosyal, kültürel, ekonomik ve teknik alanda kendi kendimize yeterli hâle gelebilmek, dış dinamiklerden menfi yönde etkilenmeyip her olayın üzerine kendimize has unsurların dinamiği ve kararlılığı ile gidebilmek için; kültürümüzü, tarihimizi, edebiyatımızı, ilim, kültür, sanat, edebiyat, devlet adamlarımızı doğru bir şekilde bilmek, bilmiyorsak öğrenmek zorundayız.
Dünyanın en eski, en uzun ömürlü, geçmişi şanla ve insanlığa hizmetle geçmiş bir milletin fertleri olarak ayısız ilim, kültür, sanat, edebiyat, devlet adamı yetiştirmiş; insanımıza, insanlığa, ilme ve insanî değerlere düşmanlarımızın bile görmezlikten gelemediği, hatta çoğu zaman insaf ehli olanlarının övgüyle dile getirdiği hizmetleri gerçekleştirmişiz.
Doğudan Batıya, oradan Hindistan’a ve Afrika içlerine kadar hak, adalet,
insanlık, ahlâk ve erdem örnekleri götüren; yürekleri sevgiyle donatan, mideleri helâl lokmalarla doldurun, gönül ve ruh dünyalarını akıl, aşk ve ahlâkla aydınlatan, açları doyurup çıplakları giydiren büyüklerimiz sayılamayacak kadar çoktur.
Düşman arasına fitne salsa da,
Şahlanıyor yeniden şanlı millet.
Kalkınmaya doğru hızla koşarak,
Şahlanıyor yeniden şanlı millet.
Günden güne diriliyor o elbet,
Bir fidan dikene yüz meyve veren,
Vatanıma ebediyet dilerim.
Asırlardır millete kanat geren,
Vatanıma ebediyet dilerim.
Bağlarında bülbüllerin öttüğü,
Çiçek misin,dal mısın,
Petek petek bal mısın?
Karakış mı,yaz mısın,
Teli kırık saz mısın?
Daima hilekâr, her zaman sinsi,
Zıplar da uçamaz, şaşkın çekirge.
Karışıktır zihni, belirsiz cinsi,
Zıplar da uçamaz, şaşkın çekirge.
Fikirleri köksüz, sözleri yavan,
merhaba hocam nasılsın nerelerdesin ???????????