İman ile doldu taştı,
Gece gündüz Hakk diyerek.
Dağları, çölleri aştı,
Gece gündüz Hakk diyerek.
Buldu Resulün izini,
Çileyle pişmiş aşı.
Sabırla birdir yaşı,
Şiir saraylarında;
Padişahların başı.
Atatürk’ü anlamak,
Çağa anlatmak gerek,
Gönüllerde yaşat ki,
Yeşersin yine yürek.
Ondaki azim, iman,
Biraz işle de paslanma
Kendine gel be zottirik.
Sahtekârlara yaslanma,
Kendine gel be Zottirik!
Dostlar sana kaldı ırak,
Gayretlendirir heves,
Bilir bunu şairler.
Bilgiyle denir lades,
Bilir bunu şairler.
Dağılsın biriken sis,
Biraz işle de paslanma
Kendine gel be şeremet!
Efendi ol da toslanma,
Kendine gel be şer adam
Dostlar sana kaldı ırak,
'Tarih içinde gelişen Türk milli kültürünü daha çok halk kitleleri muhafaza etmiş bulunuyorlar' (s.ll) .
'Vaktiyle Türkiye'ye gelen Fransız Cumhurbaşkanı De Gaulle Türk kültür ve medeniyetinin dünya çapında bir kıymet taşıdığını söylemişti' (s. 13) .
'Şahsi sempatiler ve hissi reaksiyonlar üzerine bir sistem kurmaya imkân yoktur' (s.20) .
Nuh tufanını yaşattı,
Uydu insanlarla sunulan sahte gülücükler.
Huzur, huzursuz oldu,
Yüzlerine yığıldı yüzsüz böcekler.
Enginlerde ümit ararken gözlerimiz,
Önümüzde ağlar ördü örümcekler.
29 Mayıs’ta çözüldü bin yıllık düğüm,
29 Mayıs’ta başladı şanlı bir düğün.
Gönül gözüyle baktıkça
Bir hâl oluyor yüreğime,
Ağustosun ortasında üşüyorum.
Kayıyor ayağımın altından zemin,
Tutamıyorum, saklayamıyorum hislerimi,
Gözlerimden akan yaşlarla beraber
merhaba hocam nasılsın nerelerdesin ???????????