Bak dünyanın garip olan işine
Baykuşlar bülbüle seda öğretir
Cahillerde düşmüş alim peşine
İlim, irfan, hikmet, eda öğretir
Dağlar yüksek olur engin ovadan
Lavlar fışkırıyor olmuş havadan
Yavru ceylan ayrılmadan anadan
Ayrılık öğretir, veda öğretir
Bu fani alemde gördüğüm neydir
Hepsi bir imtihan, hepsi deneydir
Ne kadar tuhaftır, acaip şeydir
Dilsizler edibe nida öğretir
Çoban sürüsünü kıra salmışda
Kurt koyunu yemez uysallaşmışta
Hak'kı tanımayan kafir kalkmışta
Kur'an erbabına Huda öğretir
Kubbe denmiş musallanın taşına
Zehir denmiş mazlumun gözyaşına
Cahillerde geçmiş kürsü başına
Yanlışı anlatır, hata öğretir
Zalim ister müslümana gamide
Gıybetler yapılır olmuş camide
Kızıl sultan diyen Abdulhamide
Tarihi okutur, ata öğretir
Rüya görülmezmiş yatıp uyurken
Davul çalınırmış ölüm olurken
Dini bilgim henüz yarım dururken
Babam bana tahta, lata öğretir
İşte böyle dünya döner tersine
Gözler ah çekermiş, yaş döker sine
Köylünün bu işi bilmek nesine
Memur ormancıya balta öğretir
7.2.1993
Murat KarababaKayıt Tarihi : 29.11.2010 22:29:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
ZEVKLE OKUDUM.
SELÂM VE SEVGİLERİMLE.
n.o.
TÜM YORUMLAR (1)