O diyor
Bu diyor
Olur diyor bazan olmaz..
Kimyonsuz acısız paketlenmiş şiparişine bir güzellik kıyağı çekeyim diye
Yandan çarklı düz damper diyor
Davulsuz zurnasız
Açılışını yaptığı sezonu kapatmaya usuldan yavaştan ortalığı toplayıp sonbahardan , diğer bir başka sonbaharlara
Mavisini bulutların rengine boyamış göğün ve kırık kanatlarında uzakları sığınmış kuşun, Yerde serili tıprağın
Bahçeyi bağı geçip
Taşlıktan aşağılara inerek
Sesi kederini kundaklayan gramofon sokağı sıcak ve serin
Ekim rüzgarları estiriyor
Yer minderi çuldan keçecen
Hasret ile hayali eşsiz benzersizdir akçelerden külçeden
Bağdaş kurup çağlayan sulalar da sararmış otlar üstü yosunlu dere kenarına
Dirgen vurup başak yüklü destelere toprağın nabzı yoklarmış
Kayış bağlayıp Patos dönerken sapa samana makara ve
Yücesinden engine….
Nöbetini devrederek toza belenmış urbasını çalılıklarda asılı bırakan
Bulanık bir otobüstür sisinde dumanında kör topal vaktin
Duraktan ötesi
Topuklu ayakkabı
Kızıl ruj,
Yakıcı parfüm şişesi,
Çıngıraklı köstekli saat,
Fotörsüz şapka contalı filitre zincirli kolye kulpsuz fincan soğuk termos ve musluksuz susuz vana
Sakisi günaşkını güze meyhane
Tiryakisi dünya bir harman insan
Ekim/24
Seyfi Karaca
Kayıt Tarihi : 14.10.2024 13:41:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!