dün bu kadar eski / ya yarın..........
dün bu kadar siyah-beyaz / ya yarın.......
dün hiç yaşamadığın kadar uzak / ya yarın...
yarın, çok yeni,
yarın, çok renkli,
yarın avuçlarının içi kadar yakın.
O sabah mı çıkmıştın, bir gün önce mi
Bir bıçağın ağzında yürür gibiydin
Demirlerin soğukluğu soluk dudaklarında
Gözlerinde karanlığı dar hücrelerin
Seni görür görmez özgürlüğümden utandım
Söyle ne içersin, çay mı kahve mi
Devamını Oku
Bir bıçağın ağzında yürür gibiydin
Demirlerin soğukluğu soluk dudaklarında
Gözlerinde karanlığı dar hücrelerin
Seni görür görmez özgürlüğümden utandım
Söyle ne içersin, çay mı kahve mi




Ömür geçip gidiyor da bu süre içersinde biznedense hep geçmişe takılıp kalıyoruz.. Yarınımız ise uzunca bir yol gibi görünüyor şimdilik tabi belirsilik içersinde.. Belki hüzünlerre götürecek belki huzura..Bugüne gelince yaşıyormuyuz yaşıyoruz işte.. Geçmişe ve geleceğe birşeyler katıyoruz sürekli..Karışık bir yorum oldu sanırım..Düşündüklerimi ifade edebilecek kelimeleri bulmakta zorlandım...
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
Güzel şiirinizi kutluyorum..Tebrikler üstad..
Teşekkürler ,yeni kısacık bir şiirim var sizden bu yarım şiiri tamamlamanızı rica edebilirmiyim?
Dün, yarın ama önce bugün
dün bu kadar eski / ya yarın..........
dün bu kadar siyah-beyaz / ya yarın.......
dün hiç yaşamadığın kadar uzak / ya yarın...
yarın, çok yeni,
yarın, çok renkli,
yarın avuçlarının içi kadar yakın.
yarın bu kadar yeni / ya bugün……
yarın dünden çok renkli / ya bugün……..
yarın saklı avuçlarının içinde / ya bugün…….
bugün, bugün, bugün….
bir başlasam yaşamaya bugün,
biliyorum çoktan çözülecek bu kördüğüm….
Bu günün değerini bilip yarınları da düşünürek yaşamak lazım. Anlam dolu şiirinizi beğeniyle okudum Üstadım yüreğinize sağlık
Bu şiir ile ilgili 3 tane yorum bulunmakta