Büyük Atatürk’ün ülkemizin çocuklarına armağan ettiği ve çocuk bayramı olarak kutlanmasını istediği 23 Nisan’ ı “dünya da ilk kez ve hala tek” yaklaşık elli sene önce ben de bugünkü çocukların kutladığı gibi kutlamıştım, üç yaş aşağı-beş yaş yukarı yaşıtlarımla birlikte. Belki o günlerde içimize dolan neşenin daha farklı bir mayası vardı ama neşeydi sonuçta.
Bulvarlar, geniş vitrinli mağazalar, bugünküler gibi rengarenk ışıklar saçmıyordu. Sokaklar 60 vatlık Edison ampullerle, caddeler direklere karşılıklı dizilmiş flouresant lambalarla ancak bir adım önümüzü görebileceğimiz kadar ışıklandırılıyordu. Gene de bugünlerden çok daha aydınlıktı geceler.
Ve gene o zamanlar bulvar boyu iki sıralı ağaçlarda mevsimine göre kuş cıvıltılarından başka ses duyulmaz, üstümüze-başımıza sıçramasından korktuğumuz tek pislikte sadece bu kuşların def-i hacetleri olurdu. O güne kadar geçen zaman başka pislik üretmeye yetmeyecek kadar da kısa değildi üstelik ama bugünlerden çok daha berrak doğuyordu güneş. Balçıklı eller güneşi sıvama işine bugünlerde olduğu gibi soyunmamışlardı henüz.
Bugün hala gözümün önündedir, böylesi bir bayram coşkususun yaşandığı gecelerden birinde şık tuvaletleri ile bayanların, smokinli baylar tarafından davet edildiği açık hava dans pistinin ortasında günün moda danslarının ahengiyle ve orkestra eşliğinde yaptıkları dansın çizgileri. Eldivenli garsonların zarif hareketlerle doldurdukları kadehlerdeki kırmızı şarabın kokusunun da burnumda hala tütmekte olduğu gibi. O günlerde deklanşöre basıldığı zaman ortaya, kimilerimizin şekil olarak hoşuna gitmese de sıradan yaşamlar içinden bile işte böylesine güzel fotoğraflar çıkabiliyordu.
Tamamını Oku
KUTLANAN BÖYLE ANLAMLI VE ÖZEL GÜNÜMÜZE YAZILMIŞ PAYLAŞIMINIZI TAM PUANIMLA TEBRİK EDİYORUM.
Dün, bugün ve yarın - 23 Nisan yazısı
Büyük Atatürk’ün ülkemizin çocuklarına armağan ettiği ve çocuk bayramı olarak kutlanmasını istediği 23 Nisan’ ı “dünya da ilk kez ve hala tek” yaklaşık elli sene önce ben de bugünkü çocukların kutladığı gibi kutlamıştım, üç yaş aşağı-beş yaş yukarı yaşıtlarımla birlikte. Belki o günlerde içimize dolan neşenin daha farklı bir mayası vardı ama neşeydi sonuçta.
****
Cevat Kaptan önce yorum gecikmesinden dolayı özür ..
bugünde devam eden çocuk bayramımız dün okdum grubada kısa bir mesaj yazmıştım .. paylaşımın hakkında ..
Şimdi ..
okur okumaz o günlee gittim belki sen biraz daha öncekileri biliyorsun ama bizim zamanımızda da senin anlatığına yakındı .. o zamanda henüz mayamız temizdi
evet zorlular içinde giderdik kimimizin kıyafeti eksik olurdu ama tek bildiğim o zaman elde leğende yıkma kaynatmalar olduğu halde tertemiz giderdik yakalarımıza bakarken bile gözlerimiz kamaşırdı beyazından .. kola da yapardık şimdi tarih oldu çoğu şey gibi ..
eh ayakabılarımızda acık patlak çatlak olsada boya ile rütüşlerdik ama dediğin gibi mutluyduk evde bayram sevinci sokaklarda bayram sevinci hele çevremiz süslenmiş bayraklarla donatılmış süsler vs vs .. ne güzel bir çoçku idi sınıf süsleme yarışına girer sınıflar tenefüsde bakar en güzel bizim sınıf diye bunun kavgasını yapardık nisbet yani cocuğuz ya
hele Atatürk resmi bizde fazla diye mesela ..
şimdi indirmeye çalışıyorlar Atam batıyor fazlalık bazılarına .. sadece o mu Ayyıldızlım da öyle ..
gereken ilgi alaka yok arabaların plak yerlerine bakarsak görürüz mavi beyaz .. buda bana çok şey dedirtiyor da neyse bazı duyarlı vatandaşlarım onu bir şekilde kırmızı beyaz döndürüyor ..
...
neyse konuyu dağıtmıyım ..
bizlerde de neşe içinde gerçekden neşe doluyor insan diyor ya öyle idik .. şiirlerimizi yürekten okur öğretmenlerimizi dinlerdik ..
bu kadar eğlence yoktu belki ama
yani şimdi ki de eğlence ise
koyuyorlar bir kaset castırı custuru günün şarkıları ..
isterdim ki çocuk şarkıları olsun ..
bu sene yerli beyonce ( yazılışi doğru mu bilmem önemli de değil anlayan anlamıştır ) tüm teke ile kıvırmayı öğrendik ..
Ah birde türkülerimiz olsa ..
bizim zamanımızda davul gelir folklor ekibi ile bir coşardık ki
neyse ..
zaman değişti çocukların eğlence anlayışları da
......
******
Bulvarlar, geniş vitrinli mağazalar, bugünküler gibi rengarenk ışıklar saçmıyordu. Sokaklar 60 vatlık Edison ampullerle, caddeler direklere karşılıklı dizilmiş flouresant lambalarla ancak bir adım önümüzü görebileceğimiz kadar ışıklandırılıyordu. Gene de bugünlerden çok daha aydınlıktı geceler.
Ve gene o zamanlar bulvar boyu iki sıralı ağaçlarda mevsimine göre kuş cıvıltılarından başka ses duyulmaz, üstümüze-başımıza sıçramasından korktuğumuz tek pislikte sadece bu kuşların def-i hacetleri olurdu. O güne kadar geçen zaman başka pislik üretmeye yetmeyecek kadar da kısa değildi üstelik ama bugünlerden çok daha berrak doğuyordu güneş. Balçıklı eller güneşi sıvama işine bugünlerde olduğu gibi soyunmamışlardı henüz.
*****
bu kısım var ya bu yazdıkların işte bunu bir anlatabilsek bu bölümden bir dersler alabilsek ..
buna yorum bile yazamıorum ama o kadar güzel betimlemişsin ki kocaman duyarlı yüreğe kocaman alkış
kutluyorum ..
***Balçıklı eller güneşi sıvama işine bugünlerde olduğu gibi soyunmamışlardı henüz.
Güneş balçıkla sıvanmaz ata sözünden teselli bulup buna cüret edenleri de bir kez daha kınıyorum ..
hele o eller çocuklarımızın üzerinde ise ..
hele o eller karanlığa çağrı yapıyorsa ..
neyse ...
***************
Bugün hala gözümün önündedir, böylesi bir bayram coşkususun yaşandığı gecelerden birinde şık tuvaletleri ile bayanların, smokinli baylar tarafından davet edildiği açık hava dans pistinin ortasında günün moda danslarının ahengiyle ve orkestra eşliğinde yaptıkları dansın çizgileri. Eldivenli garsonların zarif hareketlerle doldurdukları kadehlerdeki kırmızı şarabın kokusunun da burnumda hala tütmekte olduğu gibi. O günlerde deklanşöre basıldığı zaman ortaya, kimilerimizin şekil olarak hoşuna gitmese de sıradan yaşamlar içinden bile işte böylesine güzel fotoğraflar çıkabiliyordu.
Antetleri dışında tamamı siyah-beyaz gazeteler, sekiz sayfaya sadece Pazar günleri ulaşabilse de dört sütuna yarım sayfa kaplayan çizgi romanlar, bütün masumiyetleri ile gene de çocuksu hayallerin bulutlar arasına saklanmış gezegenlerine sağlam basamaklı merdivenler kurmaya çalışıyorlardı. Derse çalışmaya davet zamanı geldiğinde de saçlarımızı sevgiyle okşayan eller ile bir sonraki gün okul hademesinin çaldığı ve dersin kendisine davet anlamına gelen çıngıraklı zili sallayan eller sanki aynı ellerdi.
23 Nisan’ı kendi adıma içime dolan neşeyle kutladığım günlerden bu yana yarım yüzyıl geçti nerdeyse. Çocuk yüreğime sakladığım albümdeki o fotoğrafların görüntülerinin neredeyse tümünün yerlerinde nice yeller esiyor, üzerlerinden kimbilir kaç kat ziftli asfalt geçti. Ve ben buna rağmen o günler çok daha aydınlıktı diyorum. Çok daha güzeldi, renkliydi. Bunun aksini söyleyecek benimle yaşdaş sayılabilecek kaç arkadaşımız vardır aramızda bilmiyorum ama bildiğim bir başka şey daha var...
**********
yok hepimiz o eski günleri özlüyoruz ..
ben yoklar grubuna giriyorum buna rağmen ..
gonca fakirliğimize garibanlığımıza rağmen ben o günlerimi özlüyorum ..
demek ki bugünden daha kıymetli daha güzelmiş
yani duygularımız capcanlı şeker tadında imiş ..
aslında milli bayramda dini bayramda evlerde çok şey demekti .. yakınlarımıda o tarihi yaşayanlar varsa hemen o gününü anlam önemini anlatırlardı büyük bir keyifle bizlerd dinlerdik .. şimdilerin gibi Vatan Millet Sakarya edebiyatı yapma demezdik ..
ne kaybettiysek bundan kaybettik ..
Ama dün ben yine gördüm o ışıl ışıl çocuklarımı
Atatürk 'ü sormuşlar sanırım
düşmanı öldürmüş düşmanı kovmuş
bir bıcırık vardı ..
bize bayram hediye etmiş ne güzel diyordu demesine ama o yarım konuşma ile nasılda ağzına yakışmıştı hem gözlerim doldu hemde alkışladım ..
hala haberleri yok bişeyden en güzel en temiz zamanları umarım onları eğitecek öğretecek kişiler ..
gerçek öğretmenler olur .. yani birkaç sene sonra yenidne mikrofon uzatıldığında o güzel yüzden ve yürekten çok güzel sözler çıkabilir ..
işte bu zamanlarda çocuklarımızı bilinçli duyarlı yetiştirmliyiz bol bol da fikirlerini alma nezaketini göstermeliyiz .. konuşma hakkını en küçük yaşta vermeliyiz
dolyasıya konuşsun sorsun sorgulasın ..
yeter ki susmasın ve susturulmasın ..
o zaman geleceğimizden hiç korkmayacağım ..
bileceğim ki en akıllı en güzel en doğru cevapları yüreği ile zekanını birleştirip bulacaktır ..
*****
Evet, bildiğim bir başka şey daha var.
Bugünlerin tartışılır ve giderek daha da kararmakta, karartılmakta olan aydınlığının sorumlusunun; benim büyük Atatürk’ün armağan etmesi ile kutlamış olduğum son 23 Nisan bayramında izleyici tribünlerinden hep birlikte alkış aldığımız, içimize dolan neşeyi aynı sahada çocuksu bir şölene dönüştürdüğümüz o arkadaşlarımızın ya da benim ya da sizin ya da hepimizin olduğudur ….
Bugün çocuklarımız sadece bugünün gerçek anlamını öğrensinler ve kimin sayesinde kutlayabildiklerini, kimin sayesinde “içlerinin neşeyle dolduğunu” bilsinler ve sadece ve sadece bunu hiç unutmasınlar. Bu yeter işte yarınların aydınlanması için …
Cevat Çeştepe
**
selam sevgi duygu dolu yüreğe
kutluyorum ..
her zaman ki gibi yine sence yine yürekten yine sana özgü ..
ama hepimizi ilgilendiren
belki de dersler veren
teşekkürler Kaptan
yüreğin emeğin varolsun ..
*****
Küçük hanımlar, küçük beyler
Sizin hepiniz geleceğin bir gülü, yıldızı ve ikbal ışığısınız.
Memlekete asıl ışığa boğacak olan sizsiniz.
Kendinizin ne kadar önemli, değerli olduğunuzu düşünerek ona göre çalışınız. Sizlerden çok şey bekliyoruz.
Mustafa Kemal ATATÜRK
Kimden : Işıl Aksoy (Bayan, 44)
Kime : uzungemici / cevat çeştepe
Tarih : 24.04.2009 00:28 (GMT +2:00)
Konu : Yn: [insana-varmak] DÜN, BUGÜN ve YARIN - 23 Nisan yazısı
İçimizdeki çocuğu zehirledik o uzun yıllar boyunca
Unuttuk verilen onca mücadelenin anlamını bu gün geldiğimiz anlamsızlığımızda
Hafızaların resetleme tuşunu basılı tutalı beri bizler çoktan unuttuk
Kim olduğumuzu
Ne olduğumuzu
Nerden gelip nereye gittiğimizi
Çocuklarımız bilmeli derken
Bizler unuttuklarımızı şimdi nasıl hatırlayıp anlatacağız çocuklarımıza
Teşekkürler Cevat Bey
İçimizdeki çocuk
Dışımızdaki çocuklarla buluşsun özgür maviliklerde uçurtmalarla
Bu karartilmis aydinliklarin
cocuklarin cocukluklarinin ne oldugunu
artik anlayamadiklari yillarda/günlerde
bayramlarinin anlaminin ici bosaltilmis
yüreklerindeki cosku ve neselerinin yokedilmis
üzerlerindeki özgür kiyafetlerinin yerine
ayaklarina kadar uzayan giysilerin icinde
baslarindaki türbanlarin altinda
yüzlerindeki gülüsleri dondurulmus cocuklarimiz...
cocuk dünyalarina uymayan nitelikte kutlanan 23 nisanlar...
biz yarim asirlik yasi asmis yetiskinlerin yüregini acitiyor artik...
Bu yürek acilariyla gördügümüz 23 Nisanlar
cocuklugumuzun anlamli, degeri büyük
yüzlerimize gülüslerin ve mutluluklarin yayildigi
günesli ve aydinlik, onurlu 23 Nisan`larimiza hasretimizi daha da artiyor...
Herseye ragmen
her gecenin bir gündüzü
her karanlik tünelin
bir aydinligi oldugu
umudunu yitirmiyoruz inanclarimizda...
tüm masum, utangac ve uslanmaz cocuklarin
yarinlarda, özgür, savassiz,sömürüsüz
aydinlik günlere kavusacagi inanciyla...
icimizdeki ve özgürlüge,sevgiye ve barisa hasret tüm masum ve utangac cocuklarin bayrami kutlu olsun...
duyarli yüreginizi kutluyorum...
sevgilerimle
Dedelerimizden,büyüklerimizden dinledik önce istiklal mücadelemizi,Cumhuriyeti, 23 Nisanı,
Şimdi sıra bizlerde aydınlık yarınlar için,Çocuklarımızın içindeki neşeyi sürdürmek için
Tebrikler.
saygıyla
Bugün çocuklarımız sadece bugünün gerçek anlamını öğrensinler ve kimin sayesinde kutlayabildiklerini, kimin sayesinde “içlerinin neşeyle dolduğunu” bilsinler ve sadece ve sadece bunu hiç unutmasınlar. Bu yeter işte yarınların aydınlanması için…
Ülkenin nasıl kazanıldığını bilmezsek,değerini nasıl bileceğiz ki...
Tarihimize ve kültürümüze sahip çıkabildiğimiz kadar ülke bizim kalacaktır...
Daha aydın yarınlar adına,ülkemizi karanlıklara sürüklemek isteyenlere mücadelemizden asla taviz vermemeliyiz...
Yürekten kutluyorum değerli ustam,bu anlamlı yazınızı...
Değerli USTAM'a saygılarımla...
Evet, bildiğim bir başka şey daha var.
Bugünlerin tartışılır ve giderek daha da kararmakta, karartılmakta olan aydınlığının sorumlusunun; benim büyük Atatürk’ün armağan etmesi ile kutlamış olduğum son 23 Nisan bayramında izleyici tribünlerinden hep birlikte alkış aldığımız, içimize dolan neşeyi aynı sahada çocuksu bir şölene dönüştürdüğümüz o arkadaşlarımızın ya da benim ya da sizin ya da hepimizin olduğudur ….
Evet Cevat Bey, bu günlerin sorumluluğunda hepimizin payı var. Bunu ne kadar çabuk kabul edip
ne kadar çabuk çocuklarımızın
'bugünün gerçek anlamını öğrensinler ve kimin sayesinde kutlayabildiklerini, kimin sayesinde “içlerinin neşeyle dolduğunu” bilsinler ve sadece ve sadece bunu hiç unutmasınlar. Bu yeter işte yarınların aydınlanması için …' öğrenmesini sağlarsak o kadar aydınlanacak geleceğimiz.
Teşekkür ederiz. Hatırlattığınız için.
Sevgilerimle...GÜL
Evet, bildiğim bir başka şey daha var.
Bugünlerin tartışılır ve giderek daha da kararmakta, karartılmakta olan aydınlığının sorumlusunun; benim büyük Atatürk’ün armağan etmesi ile kutlamış olduğum son 23 Nisan bayramında izleyici tribünlerinden hep birlikte alkış aldığımız, içimize dolan neşeyi aynı sahada çocuksu bir şölene dönüştürdüğümüz o arkadaşlarımızın ya da benim ya da sizin ya da hepimizin olduğudur ….
YARINLARA EN DOĞRU ADIMLARI ATMAK ANLAMINDA , DEĞERLİ YAZINIZIN BU BÖLÜMÜNÜ ÖZELLİKLE İYİ ANLAMAK VE ONA GÖRE DAVRANMAK YAŞAMSAL ÖNEM TAŞIYOR
HERBİRİMİZ KENDİ ADIMIZA ÇOCUKLARA KARŞI BU SORUMLULUĞUMUZU GERÇEKLEŞTİRELİM Kİ ONLAR AYDINLIK YARINLARINA YÜRÜSÜNLER
KUTLARIM ÇALIŞMANIZI SAYGIYLA
FATMA HATUN ESEN
Kimden : silkele (Bay, 60)
Kime : uzungemici / cevat çeştepe
Tarih : 23.04.2009 18:24 (GMT +2:00)
Konu : Yn: [mavigul] DÜN, BUGÜN ve YARIN - 23 Nisan yazısı
Evet,
Bugün kimin sayesinde kutlanmakta
çocuklar tarafından bilsinler yete.
Gayet güzel Yani içi boşaltılmadan.
İçerikli bir açıklamaydı.
Teşekkür ederim.
Şefik KÖROĞLU
23 Nisan etkinliklerine günler öncesinden başlanırdı.Her okulda gösteriler hazırlanır, çocuklarda coşkulu ve heyacanlı bir bekleyiş başlardı..Okulların bando takımlarının sesleri törenlerin sergileneceği 23 Nisan'a kadar yankılanırdı dört bir yandan..İple çekerdik kutlama yapacağımız saatleri. Güzel ve özel çocukça bir mutluluktu..Şimdilerde çocuklarda 23 Nisan'ların o coşkusunu göremiyoruz..Değişen bayramlar değil elbet, değişen okulların bayram törenlerini sıradanlığa çevirmesi..Coşkuyla kutlanan eski bayramların tadını vermese de, çocuklarımızın günün anlam ve öneminin bilincinde olarak, aydınlık yarınlara ışık olmaları dileğiyle..Yüreğiniz dert görmesin, kaleminiz daim olsun..
Bu şiir ile ilgili 30 tane yorum bulunmakta