Çokça sen azca ben içinde biz 6
İstiyordum. Yazdım ama neyi istiyordum tam olarak bunu bilmiyordum. Seni mi? Tenini mi? Gözlerine bakmayı mı? Seni karşıma alıp konuşmayı mı? Yoksa seni kandırıp yatağa atmayı mı? Karmakarışık bir sürü soru aklıma tecavüze yeltenirken, en bakir halimle sorulardan kurtulmak için kaçıyordum. Yalnız ve güvenilir bir yer bulduğumda düşünüyordum. Seni istiyordum. Seni ve seninle yaşanabilecek her şeyi. Sen bir bütündün. Yanımda olmasan bile, uzaklardan hissedilişinle... Sen ellerinle, gözlerinle, bedeninle dokunulmayı bekleyen. Aklıma düşüyordu. Akşam çökmüş, masa üzerinde duran 70'lik rakı, mezesi sen, ellerin sakisi, gözlerin şiir ve bana bakıyorsun. O an seni yazmak istiyorum. Gözlerin İstanbul oluyor. Gözlerin düşüyor. Yazma beni, oku, yaşa der gibi. Seni yaşamak, seni sensizliğinle ne kadar yaşanırsa işte o kadar. Yaşıyordum. Yaşamaya çalışıyordum en dibinde hayatı, hayat sana endeksli ve sensizliğin tahvilleri hiçbir seans tablosuna yansımıyordu. Batıyordum. Bilânçosu açıklanamayan bir sessizlikte, günden güne senden geçip gidiyordum. Sensizlik en can alıcısından elden çıkmıştı ve karaborsa bir yalnızlığın içinden sana dokunup ulaşmak için savaş veriyordum.
En büyük savaşımdı. Seni yaşayıp, sensiz kalmanın arenasında sana ulaşabilme çabalarım…
Kayıt Tarihi : 15.12.2014 21:03:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!