Safet Kuramaz - Dosta Mektuplar-III Ses ...

Safet Kuramaz
530

ŞİİR


14

TAKİPÇİ

Sanal dostum nasılsın, seninle yine yazışıyorum. Yalnızım. İç sancısı-ah çeken bir haldeyim… Okumak için vaktin olur mu bilmiyorum, uzunca yazdım.

Senin yaşam tarzın bu dünya da başarı ve mutluluk üzerine kurgulu... Senin sorumluluk duyduğun bir tanrın yok, sen o kuralları Şamanizm gibi ölümlü ve geçici bir inanışın içinde arıyorsun. Şu an mutlu olduğunu duyuyorum, ruhunu saran bu yeni heyecanla yaşadığın yeni öğretinin içinde olduğun için mutlusun, biliyorum
.
Sığındığın bu yer olduğu için dışarıda gelişen acılara gözlerini kapatıyor, kulaklarını tıkıyor, Gördüğün günün yaşanan kötülüklerini bu yaşattığın anlayışın içinde geçer diye teselli buluyorsun. Ama hiç biri maalesef de geçmiyor… İçki içenin sabah uyandığı gibi, her zaman başında ağrılar ve değişmeyen bir dışarısı var.

Benim bağlılığım Allah inancı üzerine kurulu, aklımı, kalbimi ve ruhumu onun çizdiği yola göre düzenliyorum. Benim gibi bunu yapan-öğrendiğini samimiyetle yaşayan o kadar az insan var ki... Dışarıda benim gibi yaşayanı göremiyorum. Dışarısı, sadece makyajla güzelleşen; çok yenip, israf edip, sporla zindeyim deyip teselli bulan; etrafındaki insanların kendisini mutlu ettiğine inandırılan, hep verdikçe mutlu olan, almak istedikçe uzaklaşan; sadece iyi gün dostu bir çevre. Sen ne kadar yapıcı olma yolunda devam edersen et, hayatında değişen bir şey olmayacak, eğer düzeltmek istediklerin varsa. Çünkü Allah’ın emrettiğinden başka her şey geçici ve ölümlü... Yıllarca bu yolda yürürken, senin dışında ne değişti lütfen söyle, eşin mi değişti, eşin kötü alışkanlıklarını bıraktı mı? Çocuğuna tek bir müdahalede bulunmuyorsun, onu kendi haline bırakıyorsun, elbette her şey yolunda gibi gözüküyor ama o kırılgan bir çiçek daha... Etrafındaki her şeyi görüyor, senin gibi mutluluk oyunu oynuyor sana karşı. İçinde ne var, nasıl bir dünya yaşatıyor ruhunda bilmiyorsun. Sana gülüyor, seninle paylaşır gibi yapıyor. Ama içinde başka bir dünya var. O dünyayı bilinciyle ve aklıyla seçemeyecek kadar da dünyayı tanımıyorken, ona rehber olamıyorsun. Onunla lütfen ilgilen. Annene neşe veriyorsun, yanında gülüyorsun. Haftada bir gün görüyorsun, anneciğim diyorsun, o da seviniyor. İhtiyacı olduğu tek ilacını veriyorsun: sevgi... Yaşlılık böyle bir şey işte, hatırlanmak! Biz de oraya doğru gidiyoruz, eğer ömrümüz varsa…

Tamamını Oku