Sen keşfedilmemiş, uzak kıtasın,
Ben, el yazmalarının bekçisiyim.
Sen Fars diyarının, Anka kuşusun,
Ben, çöl rüzgarlarının gezginiyim.
*
Suskun harflerini, el anlamıyor,
Seni yalnızca, masal sanıyorlar.
Kervanlar, gümüş sedefle geçiyor,
Dil bilmeden, pazarlık yapıyorlar.
*
Bir gün sırrını, bize fısıldarsan,
Tüm diller, anlamlarını bulacak.
Unutulmuş o şifreyi, çözersen,
Tarih bile, yeniden yazılacak.
*
Sen, kumların altındaki kentimsin,
Ben, kubbenin gölgesinde dervişim.
Sen, usturlabın parlak yıldızısın,
Ben, ismini taşa yazan katibim.
*
Uzağa dalma, aklım karışıyor,
Seni bilemem diye, korkuyorum,
Kelimeler, nehir gibi akıyor,
Damlanı avucumda tutuyorum.
*
Eğer bir gün, yeniden canlanırsan,
Mevsimler, döngüsünü şaşıracak.
O hazin sessizliğini bozarsan,
Hakikat, çöllerde filiz verecek.
*
Sen, var oluşumun tek gayesisin,
Ben ise, özünün tercümanıyım.
Sen, medeniyetlerin beşiğisin,
Ben, senin göğünde bir dolunayım.
Kayıt Tarihi : 11.10.2025 17:44:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!