Doldur Bir Torbaya İstanbul'u Getir Bana

Doldur Bir Torbaya İstanbul'u Getir Bana

Geliyorsun demek dostum
Bu habere çok sevindim.
Gel, bekliyorum.
Senden ne mi istiyorum?
Ah canım benim,
Sevmezsin bilirim,
Eli kolu boş gelmeyi.
Hiçbir şey istemiyorum
Kendin gel sadece.
Dur, vazgeçtim!
Dur bir saniye!
Şimdi aklıma geldi.
Bir naylon torba al benim için
Büyükçe olsun şöyle.
Yetmez küçük bir tane.
Üsküdar’a git benim için,
Geç karşına Kız kulesinin.
Bu mevsim rüzgarlıdır oraları.
Aç torbanın ağzını,
Eserken bırak dolsun içine,
Dolsun, İstanbul havası.
Hemen kapama ağzını.
İyice dolsun
Kadıköy’de yediğim
Midye dolmaların tadı,
Kokusu dolsun
Beyoğlu’nda yediğim kokereçin
Beyazıt’taki simitin.
İçine Sultanahmet dolsun
İçinde huzur bulduğum.
Yıldızlı geceler altında uyuduğum,
Sarayburnu dolsun.
Doldur Yerebatan Sarayını
Bana getir , ilk aşkımı
Öptüğüm yeri.
Nasıl da öpmüştüm ama
Usul usul, korkarak, merakla.
Ah benim kıvır kıvır saçlım
Nasıl da üzmüştüm seni.
Biliyor musun hiç mutlu olmadım
Tıpkı dilediğin gibi.
Sonra içine Yeşilköy sahillerinin
Tuzlu kokusu dolsun.
İçinde o çilli kız olsun,
Öpmeye doyamadığım.
Öpüp öpüp sonunda çilleri bana geçen
O kız dolsun.
Çilli kız biliyor musun?
Seni bile affettim.
Unuttum tüm kavgalarımızı
Geçti bütün nefretim.
Ve eski zamanlardaki gibi
Halâ çok hoşsun.
Dostum aç torbanın ağzını,
Eserken bırak dolsun içine
İçinde biraz Bebek olsun.
Yediğim balık Sarıyer’ de
Emirgan’ da ağaca ismini kazıdığım
O da için de olsun.
O, en büyük aşkım.
Güzeller güzelim, herşeyim.
O ve ben
Yine Ortaköy’de olalım.
Ayaklarımızı denize sallandıralım
Geceleyin Boğaz’dan geçen
Gemilere bakalım,
Uzak diyarlara giden.
Sesimi duyuyor musun?
Ben de öldüm seninle birlikte
Sıramı bekliyorum
Zaman dolduruyorum sadece.
Nefes alıyorum,
Ne güzel sinmişsin
Bu şehrin her yerine.
Dostum bırak O dolsun.
O dolan, benim kalbim.
Bana martıları getir
Vapurları, Rumeli Kavağını
Bana gençliğimi getir
Aşklarımı
Gözyaşlarım dolsun içine,
Sevinçlerim.
Bırak içine dolsun
Ömrümün en güzel beş yılı.
Bana dostlarımı getir,
Unuttuğum,
Unutan dostlarımı.
Bana İkram Bahçesi’ni getir.
Ney dinleyip,
Yudumladığım çayları.
Korkma, taşırsın
Çok şey istemiyorum
Rüzgar essin.
Dolsun içine.
Bırak dolayım içine.
Hala orda kalan ruhum,
Acele etme,
Bırak usul usul dolsun.
Sonra ağzını sıkıca bağla
Getir İstanbul’u bana.
Nerden çıktı ağladığım?
Ne ağlaması canım
Dün gece bir rüya gördüm
Bilâkis gülüyordum
Ortaköy’deydik o ve ben
Başını yaslamış omzuma
Gemilere bakıyorduk geçen.
Seni çok özledim diyordu
Biliyor musun? O yaşıyordu.
Ne olur o torbayı getirmeyi unutma
İnanmazsın, İstanbul’daydım,
Dün gece rüyamda.

Muhteşem Oksel
Kayıt Tarihi : 7.2.2003 23:01:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Muhteşem Oksel