Gerekirse giderim demiştim. Gittim.. Ardım sıra yürüyen dağları ezip, gölgesini kefen giyen denizlerin içinden çıkarak… Bir boşluğun yansımasıydı rengin, düşüne orak değmiş. En çok dokunmaya kıyamadığım ellerine kanadım. Kanattım bir ömrü, sorgusunda infaz edilen yarın sayfalarından... Sonsuzluğa uzanan merdivenlerin basamakları eksildi ayaklarımın altından, düştüm. Şehirler yandı gözlerime, ağardım sabahların yalancı itiraflarına…
Gittim. Benim olandan, benden koparılan yanlarımı heybemde sürükleyerek… Zordu anlatılamazlığın karşı kıyılarına kürek çekmek, susadım sulaklığında… En zor olanı, öldüm bir sesin duyulmasıyla… Ah ikizim, esirdir yangınlara düşen cıvıl cıvılım…
En son duruşumu başında yitirdim. Sesim düştü bir yar’a, geçmişin yaprak dökümleri dillendi. Aldırmayışın yankısına ayak direyen ömrüm döküldü ellerime, ellerinden… Sesimin rengi, sessizliğinde nakış işledi türkülerin yanıklığıyla… Estim gecenin solunulmaz nefesine, titredim. Ben geceyi bilmedim. Gecenin sessizliğinde yolumu yitirene değin…
Saati mi şaşırdı bu hıyar?
Gerçi hiç saati olmadı ama
En azından birine sorar.
Cebimde bir lira desen yok,
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta