Dökülüş Şiiri - Mustafa Oğuz 3

I.

-Yüzümün üstüne kaç yüz düştü?
Kaç dağcı yuvarlandı yamaçlarımdan
Kaç kadının nefesi çarpıp gitti bedenime.?

Uzun bir hayatı tercih etmekten daha güzel olanı
Tereddütsüz, tanrıya isyan etmektir-
ve tabii şeytana da.

İnsanlar, yıllardır
Rahat bir yatakta,
güzel bir kadınla,
uzun bir hayatta sevişmenin hayalini kurarlar
Oysa güzel bir kadının zevklerine giden yol
Gözyaşlarındadır.
Ve gözyaşları, isyanda..

İsyanın iyi bir şey olduğunu
Henüz çocukken öğrendim.
Ben her gün
Mekanın bittiği yerde
Güzeller güzeli bir kız evladına
erkekliğimi açarken
-Tanrı o sıralar anneme ölüm saçıyordu-
İnsanlığın en kutsal mikrofonu sol elimdeydi.

II.

Yaşımın önemsiz olduğu yaştayım
Ve henüz cezalandırılmadım
Oysa senin kıvrımların beni deli ediyordu.
Oysa, sarhoştuk ve soyunmuştuk
Şimdiye dek, çoktan yakılmalıydık.
Hem de tanrı, bunu vaadediyordu.

Keşke bu kadar güzel olmasaydın
Sigaram teninde yanamasaydı
Dumanlarımız dudaklarımıza değmeseydi..
Her bakışın dudağına itmeseydi beni
Her gün, isyankar ve konservatist olan
İki boktan karakter arasında kalmazdım.
Bilmezdim tanrıyı öldürmenin ne demek olduğunu.!

Sen güzel bir kadınsın..
Daha çok şey diyebilirim;
ama şimdilik bunu diyeceğim.
Ne zaman gözlerine baksam
En absürt arzularım dişlese omuzlarını
Hissetsem sıcaklığını avuçlarımda
O zaman, seni kıpkırmızı bir elbiseye giydirir
Ve Pontormo'nun bile çizemeyeceği kızıllığına aşık olurum.

Şimdi sen uzak bir kadınsın
Akşamsız ufuklarda kızılca gezinen..
Ben bütün hayvansılığımla
Ahlakımı bir kenara bırakıp sana koşsam da
Dokunamam.
Yalvarsam olmaz, koşmasam olmaz..
İnsanoğlu ufuklara varamaz!
Bir hayatın sorusunu, tanrı dahi soramaz.

-ve sen.
Çek git şimdi bu ufuklardan , uzak kadın.
Burada oldukça, seni arzulayacağım!