o'na göre bugün
o'nun doğum günü
oysa benim için hergün
güneşten önce o doğuyor
("Gülümse seviyorum" isimli kitabından)
..
yıllarımın sayfalara bıraktığı izdi felsefe kitapları
bir doğum günü hediyesi olarak
kendime aldığım
kitaptı
Daskapital
..
Doğum Günü III
Ömrü imar etmek için geçti yıllar
Korku ile ümit tasması hayatın
Birbirine imrense de başarılar
Sorar mısın kalbine kaç gün yaşadın?
..
Dörtlükler - 12 / Doğum günü
Senin neyine doğum gününü
Düşünmek behey abdal
Sen yılları saymak için mi?
..
Zaman geçti su misali.
yıllarda var bi yorgunluk.
geçilmez zor gibi olsada.
yenik düşmedik zamana.
zaman zaman ne kadar değerli.
bazen üzgün bazen neşeli.
..
Bir Nisan akşamında geldin
Bahtsız dünyaya
Bahtınla...
..............iyi ki geldin
ve
..............iyi ki varsın
dünyamda...!
..
Barışın günü
Dilek'ciğimin doğum günü
Medyadan duyulmaz
Bu yüzden yoktur ünü
Üç yüz atmış dört güne
Nasıl dayansın ki
Eylülün ilk günü
..
Beyaz kel
ebeğin Doğum GünüBeyaz bir kelebekti uçan Alp Dağları’nda
Yufka yüreğini açmış aydınlığın evrenine
Doğum günü postası elinde koşuyordu
Kaya dibinde açan kardelenlere selam gönderirken
Zümrüt gözlü kızlar üşüyordu soğuktan
Bülbül sürüsü düğün yaparken gökyüzünde
..
Mum Olmuş Yanıyor Türk Yurdu,
Emreyle Üfleyelim Sayın Başbuğ'um,
Askerlerin Sen Yokken de Dik Durdu,
Doğum Günün Kutlu Olsun Başbuğ'um...
Hazırlıklar Muntazam, Gençlik Hazır Kıtada,
Gülesimiz Geliyor, Hükümet İmralıda,
..
Bugün;
Güneşte benim için benimle ağladı bugün.
Yıldızların verdiği tekmil idi öteden
Göğün karanlığı bulutları besler iken derinden
Toprağın kandığı, zamanın durduğu, rahmanın andığı
Sevgililer sevgilisinin doğum günü idi bugün.
..
Doğum günün bu gün
Gözündeki yaşlar sevinçten biliyorum
Hüznün terk etmese de seni
Sevgin tutar bedenini
Söylemek istediklerin var bilirim
Bilirim o kahır dolu geceleri
Bu gün doğum günün
..
*Orhan Ateş’in doğum günü anısına
O rda dur... hayat, bekle....geliyorum! ..
R uhum, prangalarımdan... kurtuluyor...
H ançerleri,bütün...paslandırıyorum,savaşlara...
A yrılıklarımdan,arındırıp,yüreğimi... ama...
N e çare...yeni aşklara... koşuyorum...
..
DOĞUM GÜNÜ KUTLU OLSUN SEVGİLİ ANNEM!
İşte geldim anne. Sana en sevdiğin çiçeklerden aldım. Bak! Rengarenkler, çok beklemedin değil mi annem? Gelirken sarmaşıklı yoldan geçtim, ayaklarıma dolaştılar. Zorlandım, birazda kinlendim etrafa. Giriş kapısında ki şişko adama da kızdım; ağzıma geleni saydım. Bugün çevre düzenlemesi yapacaklarmış kimse giremezmiş de miş miş işte. Neyse sen nasılsın? Benim engin gönüllü sonbahar çiçeğim. Uzun zaman oldu kollarının arasına alıp 'oğlum' diyerek alnımdan öpmeyeli, sen beni öylesine sıkı sararken kollarının arasında, sesini duyardım yüreğinin. Acaba ben kollarının arasında yokken de aynı güzellikte atar mıydı kalbin? Bazen yokluğun o kadar içime işliyor ki kendi varlığımı unutuyorum. Ruhsuz beden yığınlarının içerisinde kendimi o kadar yalnız hissediyorum ki nefes almak zor bir iş gibi geliyor ve paydos zilini bekliyorum. Bugünün bir özelliği var annem hatırladın mı? Sus söyleme, olurda kimsesiz ruhlar duyarda kıskanırlar bizi? Hani bir gece uyuyamamıştım da sen bana bir masal anlatmıştın; şu yüreğini kaybeden anne masalı. Dur birde ben anlatayım ama benim masalımda yüreğini çocuk kaybediyor, bak iyi dinle.
Günlerden bir gün, devirlerden bir devir sevginin sırtta sermaye olduğu bir zamanda bir anne ile kızıl saçlı haylaz mı haylaz çocuğu rüyalar ülkesinde sakin, huzur dolu evlerinde yaşarlarken bir karanlık bulut topluluğu üzerlerine üşüşmüş, korkmuşlar anne ile çocuk! Ağlamışlar her gece, o kadar üzülüp ağlamışlar ki gözyaşları bir sel olup yıkmış rüyalar ülkesini ve yapayalnız kalmışlar, artık ne rüyalar ülkesi, ne huzur dolu bir ev nede rüyalar kalmış onlara. Sonra bir gün çocuğun annesi çok hastalanmış gezdikleri diyarlarda kimseler çare bulamıyorlarmış derdine ama bir gün siyahlar giymiş bir adam çıka gelmiş ve çareyi küçük çocuğun kulaklarına fısıldamış. Çocuk önce gülümsemiş sonra siyahlı adam bir şeyler daha söyleyince o an çocuğun kızıl saçları kar beyaz kesilmiş. Anne çocuğuna sarılıp beraber ağlamışlar, ağlamışlar, ağlamışlar o kadar ağlamışlar ki gözyaşları bir sel olup yıkmış etraflarındaki her şeyi. Üzgün anne yavrusunun kollarının arasına alıp siyah giyen adamın ne söylediğini sormuş. Saçları ağarmış çocuğun o küçük dudaklarından ince bir hüzün şarkısı dökülüvermiş; siyahlı adam annesinin iyi olmasını istiyorsa kendi kalbini yerinden çıkarıp altın bir kapta annesine sunmasının gerektiğini söyleyince gülümsemiş, ama kalpsiz, siyahlar giyen adam 'şimdi senin yüreğini çalıyorum! ' deyince kızıl saçlarına aklar düşmüş. Birbirlerine sarılıp tekrar ağlamışlar ve küçük çocuk hasta annesini rüyalar ülkesinde bırakıp kalbini bulmak için yollara düşmüş; aramış, aramış, aramış. en sonunda enginler kadar derin bir vadinin kuytusunda siyahlar giymiş adamı bulmuş, çekip tahta kılıcını tam sırtına saplamış kalpsiz adamın ve ondan çaldığı yüreğini kanlı elleriyle avucunun içerisine alıp haykırmış gökyüzüne bir kahraman edasıyla. Sonra ülkesine, annesini bıraktığı şehre dönmüş kalbini altın bir tabakta sunmak için!
Ama artık çocuğun kollarının arasına girip, kalbinin sesini dinleyeceği, hüzünlenince beraber ağlayacağı, doğum gününde karanfiller, papatyalar alacağı annesi yokmuş geride ak bir yazma, bir tespih bir de kokusunu bırakmış.
Bugün senin doğum günün annem, bugün senin doğum günün ve aramızda üzerine yığılı kara toprak var. Kulaklarımı göğsüne dayadım, kalbinin atışlarını buradan da duyabiliyorum kokun hala burnumda, artık gözyaşı yok annem rüyalar ülkemizi kimse yıkamayacak doğum günün kutlu olsun sevgili annem!
..
Şansın akar sular gibi çağlasın,durmasın.
Sağlığın,asırlık zeytin ağaçları gibi olsun uzun yaşasın.
Gönlün yeni açan çiçek gibi olsun,solmasın.
Yaşamı paylaşmak istediklerin yanında olsun kaybolmasın.
Hayat sana daima gülsün,güldürsün,
Mutluluğun bitmesin hep sürsün
..
Kesin olarak doğum günü bilinmeyen ve
15 Haziran 1879 tarihi doğum günü olarak kabul edilen
Neyzen Tevfik için bir anma…
Türkü yine o türkü, sazlarda tel değişti,
Yumruk yine o yumruk, bir varsa el değişti!
Neyzen Tevfik
..
Zaman susuyordu ve dinliyordu,
Bugünden yarını,dünden son günü.
Saatler durmuştu,işlemiyordu,
Göründü hayatın dünü,bugünü...
Günler geçmez bekler,sinmiş pusuda,
Omuzlara çıkmış,binmiş pusuda,
..
sevgili Müniş bir şairin üstelikte sanal ortamda doğum günü için verebileceği bir armağan ne olabilir diye düşündüm şiirden başka bir şey bulamadım kendi doğum günümde duygu yoğunluğu yaşarken kaleme aldım bu şiiri doğum günü hediyesi olarak kabul eder misin canım.Yeni yaşını kutluyorum gelen yılların sana sağlık ve mutluluk getirmesini diliyorum.Yanaklarından kocamn kocaman kutlama öpücüğüde şiirin ekindedir sevgiler......
Doğum Günü
Bu sabah,
En turkuazına doğdum mavinin,
..
biliyor musunuz
ben hiç
doğum günü kutlamadım
çünkü ben
on yedi ağustos’ta
henüz yaşımı
doldurmamıştım
..
Hiç üfleyemeyeceği mumlara dilek tutmak istiyor bazen insan
İşte o mumların yakıldığı yaşsız doğum günü pastasının sahibi sensin
Bazen de hiç oturamayacağı evlerin zilini çalmak istiyor insan
İşte o kötürüm yolların sonundaki ak çatılı çıkmaz sokak adresi sensin
Sen de koyverdin ya beni karanlık boşluklara, ah bir anlasan
Bir rüzgârın önüne katıldım, savruldum savruldum, işte o rüzgârda sensin...
..
Doğum Günü
Ölümün, doğumdan daha kutsal sayıldığı
bir yerde doğduysan,
bir mezar taşına bakmadan bilemezsin,
doğduğun günü,
ölenler eksiksiz yazılır mezar taşlarına;
doganlar bu milatla hatırlanır.
..