say ki çocukları bacalardan içeriye bırakmaya başladı leylekler
kelebekler işte şimdi üşüyecektir, çiçekler ve bütün mevsimler
bunu anlatmaya kalksak zor anlatırız canımın içi, yangın yeri kıvılcımlarına
hele ana rahmi sıcağının ateşinden beslenen, insanlığın göbek bağlarına.
anlatırız belki anlatmasına ama onu da binbir yalanla ….
**
Çekingen adımlarla sesiz ve ürkek
Bir gün uzaklardan bir giz gibi geldin
O büyülü şarkılarını söyleyerek
Gençliğimi geri getirdi ellerin
Sundun paha biçilmez güzelliğini
Devamını Oku
Bir gün uzaklardan bir giz gibi geldin
O büyülü şarkılarını söyleyerek
Gençliğimi geri getirdi ellerin
Sundun paha biçilmez güzelliğini
say ki, kelebeklere renklerini vermiş, sıcaktan eriyen mevsimler
ve arzın ortasındaki ateşten yaratılmış, aşk kokulu bütün çiçekler
doğru çizgi yalnızdır diye öğretmişti, son dersinde sürgündeki öğretmen
ıssız bir dağ köyündeydi, bir nehir kıyısında, küreksiz sandalını beklerken
ve denize ulaşacaktı, bir yılan gibi kıvrılıp giden o nehirden…
Sürükledi,düşündürdü,okurken.Saygılarımla.Şükrü Topallar
Sayın Çeştepe yine size yakışan bir şiir yazmışsınız...Bence sizi herkez okumalı ve kelime haznenizden,yazdıklarınıza yansıyan duygularınızdan faydalanmalı.Çok beğenerek okudum.Tebrikler.Ant+10
Sn Çeştepe yazdıklarınıza yorumsuz kalmak istiyorum ..Kaptanın seyir defteri gibi açık denizlere doğru yol alan sessiz bir gemi ve bu geminin kaptanından usta dizeler varlıklara insanlığa sevgiye denize maviye yaşama dair ustaca işlenmiş her konu..Doğru çizgiyi bulmak zor olan..tebrikler tm puan sevgi saygılar kaptn..Şair kalemin susumasın..
say ki, kelebeklere renklerini vermiş, sıcaktan eriyen mevsimler
ve arzın ortasındaki ateşten yaratılmış, aşk kokulu bütün çiçekler
doğru çizgi yalnızdır diye öğretmişti, son dersinde sürgündeki öğretmen
ıssız bir dağ köyündeydi, bir nehir kıyısında, küreksiz sandalını beklerken
ve denize ulaşacaktı, bir yılan gibi kıvrılıp giden o nehirden…
Yine harika dizeler,yine yüreğinizden damlayan sevgi damlacıkları...
Hissettiklerinizi nasıl böylesi güzel kaleme alıyorsunuz sevgili Çeştepe?
Canı gönülden kutlarım sizi.Tam puanımı panonuza asıyorum.
+antolojim tabiiki.
Mutluluk nehirlerinin,sevda denizlerinde buluşması dileği ile :)
Yasemin kokulu sevgilerim sizinle.....
şimdi kulağımıza gelen sesleri dinle, bizim için mi çalıyor şarkılar
yorganı çekelim başımıza, haberler nasılsa hep bildiğimiz yalanlar
bir doğru çizelim çizebilirsek, bulunduğumuz noktadan yarınlara
..Anlatım her zamanki gibi güzel..saygılar sunuyorum..
enfes dizelerdi.. o kadar akıcı ve o kadar güzeldi ki, yorum abes kaçardı.. Kutlarım efendim. Gül Doğan
Yalan olan hiçbirşeyi sevmeyiz. Ama anne demeyi öğrenmemizden önce neredeyse yalan fısıldanmaya başlar kulağımza. Ne kadar zor doğru çizgi olabilmek. Biryerlerden kırıyorlar eğip büküyorlar.
Bu şiir leyleklerin bacadan getirdikleri çocuklar okumasın lütfen.Sayın ustam ÇEŞTEPE gene çok ulaşılmaz bir hayata doğru bakış, doğru çizgiler üstüne bir şiir. Tebriklerim. tam puanım. ant .listem.
Tebrikler, mükemmel bir anlatımdı..
bu havada içimden gelmese de açmak, gündoğumuna pencereyi
ben gene de görürüm gözlerinde, bütün ışıklarıyla sabah güneşini
fısıldarken kulağına günaydın diye, o çok sevdiğin katıksız sesimle
belki soğuktur ellerim ama, onu da sen ısıt artık, sıcacık nefesinle
(sabah ol gel saklan yüreğime, günaydın ol ve her zaman bahar …)
/ben güneşi de sevmem, yalan yağmurlarla doldurursa bulutları/
Doğru çizgiler
say ki çocukları bacalardan içeriye bırakmaya başladı leylekler
kelebekler işte şimdi üşüyecektir, çiçekler ve bütün mevsimler
bunu anlatmaya kalksak zor anlatırız canımın içi, yangın yeri kıvılcımlarına
hele ana rahmi sıcağının ateşinden beslenen, insanlığın göbek bağlarına.
anlatırız belki anlatmasına ama onu da binbir yalanla ….
**********************
seni leylekler getirdi yavrum
ilk yalan külliyen yalanları getirecktir
nasılda inanılırdı o yaşlarda
yok yok şimdikiler zirzop kaptan
her bişeyi pekala biliyor bilmesine de
işte o ilk sorular o ilk anlatımlar .
yok yok sözümü geri aldım ..
bak biliyorlar belki geldikleri yeri ama
devamında yalan yanlış bilgilerin merkezi oluyor
o yaşalarda aldıkları soru cevabını
acı merkezi
ilk orda başlıyorlar belki de
öyle ya leylek gagasında nasıl gelinir
yada leylek neden annesi değilde bu kadın anne .
sorgu çağı başladığında içinden çıkılmaz soruların içinde boğuşurken
zarar veriyorz sanırım
doğrulardan kaçmak ya da yalan yanlış bilgilerle
o mini mini halleri ile beyin konuçlanmaya başlayınca
sanma ki öyle kalacak o yalan pembe bir yalandan
güvensizlik çıkmayacak mı
asıl bilgiyi aldığı
evi ailesi ana babası ki en güvenmesi gereken kişi ve yerleri
ilk kazanımları değil mi ilk yüreklerine çizdikleri portreleri
ya anne resmi ya baba resmi ya da çiçektir ha birde bacası tüten evler
hala baca yapıyorlar mı o minik eller evlerin çatılarına bilinmez ama
yok yok bilinir yapıyorlardı bak takip etmeli
öyle yya her evde doğalgaz yok henüz
yok burda o masum beyinlerinin ne kadar doğalne kadar saf ve ne kadar da üretken olduğu
geldi aklıma da varsa köpekleri birde köpek resmi yaparlar mesala
çigileri doğru olmasada evde köpek var doğrusuna endeksli
onu bile saklayamaz ki o küçük beyinleri
o yüzden ne zaman bir çocuk resim yapmış
bakmamı isterse ben önce onların dilinden anlatmasını isterim resimlerini
resmi anlatmasını
yazılanları kelimeleri değil resim dilinden çocukların kelimelerini
ne alaka ise ...
neyse öyle geldiler birden bıcır bıcır önümede..
hani canları sıkılmasın diye sorarız ya ne istersin oyun mu resim mi şu mu bu mu
bildiğim genellikle ve özellikle kız çocuklarını kalem yok boya kalemi yada diğer çeşitleri
duruma göre değişiyor gariban kuru yada suluboya der diğeri
en kaliteli tekniklerden bahseder
boyama tekniklerinden neyse ...
o yüzleri o ak kağıt üzerinde nasıl aydınlanır
uzakdan izlerim ben genelde hiç müdahale etmem
sorsada içinden geleni yap ne istersen neyi çizersen
say ki o bembeyaz yer senin çevren evin oyun alanın şu bu
o mini elleri renkleri seçerken de gözüm takılır kolay kolay siyehı almazlar
hiç dikkat edin sulu ve ya kuru boya
ille canlı renkler
hiç alakası olmasa da
onlar elmayı maviyede boyaya bilir ama bilirler çidiklerinin elma olduğunu
skıysa sorun elma diye çaın çın öterler hele birde mavi elma olur mu deyin de
alın cevabınızı
onlara göre olur karışmayın çocukların hayaline
öyle ya okuduğumuz hikayeleri korlar önümüze hani büyücü maviye boyamıştır ya
elmayı sihirli elma diye
vs vs ..
zordur çocukların o mini mini dünyadını anlamak
hala da tam anladıklarını sanmıyorum
bende tabii
ama gözüm yüreğim hala onlardadır
keşif alanım gibi.. onlardan bir farklı bir nüans alsam
neyse ..
aslınlda onları kendi hallerine bıraksak birde sorduklarına
doğru cevaplar versek...
doğru derken kendi doğruları değil elbetki teslillenmiş olanları
neyse diyo söz geçiyorum
tamam geçelim diğer dizelere bakalım
kutluyorum yüreğini
************
**
gökyüzü bulutsuzdur yazarken, günlük hava tahmin raporlarında
zırhları ıslatmadan deliveren, bir yalan yağmur yağıyor dışarıda
kan mı döküldü yoksa sokaklara, ihanete mi çatladı ki damarlar
bereket yerine damlalarında, binlerce silgi taşımakta yağmurlar
(kelebek ol gel saklan yüreğime, çiçek ol ve bütün mevsimler …)
/sen de sevmiyorsun biliyorum, yalan yağmurların damlalarını/
****************************
kim sever ki yalan yağmurlarının damlalarını
damarlarından bereket yerine kan damlıyorsa
kim inanır yağanın bereket olduğuna
:(
bir kez daha tebrik ederim
anlatım şeklin muhteşemdi
çok bişey yazamadım bu bölüme hüzün acı hepsi içinde
bir de anlatımın dozundan mı nedir
sadece yazdıklarının gerçeğini düşünerek geçtim bu kısmı .
kutluyorum duyarlı yürek kalemini
ustaca ..
şairce ..
şairim diyenleri bile kıskandıracak cinsden bir tasvirdi bence
********************
.
bu havada içimden gelmese de açmak, gündoğumuna pencereyi
ben gene de görürüm gözlerinde, bütün ışıklarıyla sabah güneşini
fısıldarken kulağına günaydın diye, o çok sevdiğin katıksız sesimle
belki soğuktur ellerim ama, onu da sen ısıt artık, sıcacık nefesinle
(sabah ol gel saklan yüreğime, günaydın ol ve her zaman bahar …)
/ben güneşi de sevmem, yalan yağmurlarla doldurursa bulutları/
************************
bir üst dizelrin duygu sağanağında iken burdan öyle güzel bir umuda geçiş var ki
kapalı da olsa gündoğumuna o pencereler ulaşaılmaz da olsa yada ziftleseler ki
içeri güneş girmesin
görmesin gözlerine gündoğumu yada nasıl desem Allah korusun körde olsa gözlerin
o sabah güneşi her dem doğacaktır o yürekden diye düşünüyorum .
öyle dizler ki sevginin gücü ile olmazı olduran
ki dizlenin ilk başında içimden gelmese de açmak gündoğumuna pencereyi
diye girişi de unutmamak gerek
/ben güneşi de sevmem, yalan yağmurlarla doldurursa bulutları/
nefis okurken şiirini hele böyle kısım kısım okurken
neyse ..
çok büyük keyif alıyorum ama bunun dışında çok düşünüyorum şiirin her kelimesi beynimde şimşek
şimşek çakıyor çok şeyde öğreniyorum o yüzden bir kez daha selam olsun o yüreğe
hele ki böyle bir lezzetle sunduğu için kelimeleri .
tebrikler Kaptana
ne diyebilirim ki ...
************************
.
şimdi kulağımıza gelen sesleri dinle, bizim için mi çalıyor şarkılar
yorganı çekelim başımıza, haberler nasılsa hep bildiğimiz yalanlar
bir doğru çizelim çizebilirsek, bulunduğumuz noktadan yarınlara
açalım bugünden yeni göç yollarını, leylekler konmadan bacalara
(yalnız ol gel saklan yüreğime, sevda ol doğur ve sınırsız insanlık…)
/gökyüzünü severiz denizleri de, orada bildiğimizden göç yollarını/
*****************
keşke herşey bir rüya yok karabasan olsa bir bir kez korku kan ter içinde kalksak o yataktan
soluklarımız karışsa nefes nefese kalsak uzun bir sürede etkisinden kurtulamasak
ama keşke keşke bu dünya üzerinde yaşanana herşey yalan olsa sadece rüya düş ne biliyim korkunç bir rüya hatta her yanımızda
uçuklar çıksa onlar geçer ama bu rezillikleri pisliklerin yaraları çok derin be kaptan
kabuk bile bağlamıyor ki kapansın ..
ne biliyim şiirin bu kısmı umuda yazssan da nedense ben artık umudumu tükettim sanırım oysa kalemin
ne güzel yazmış bişey demiyorum umudu kaybetmemeiz adına tabii ki yürek heybeme alıyorum kıssadan hissleri
de birden o geldi aklıma
keşke yalan olsa yaşadığımız herşey
insalık adına yeni doğan bebeler olsak hepimiz
olsun konuşmasak böyle olmasak sıfırdan başlasak
da
eh gerçekçi hatunun hayali de böyle oluyor işte
ya vardır ya yoktur kardeşim der gibi :)
neyse
doğru çizelim de artık doğru ve yanlış kavramları da karıştı ki
senin doğrunun başkasının yanlışı
bak görüyon işte her yerden bir açılım hikayesi gidiyo
gör bakalım doğruyu bulacaklar mı ya da sen buldun mu
en profu gelse dünaynın içine ettiler bu saatten sonra zordur doğruların açılımını bulmak
o ne yapsın o kadar çok yalan yanlış içinde kayboldu utandı kaçtı gitti nsanlık tarihinden
herkes kendine göre çizdi bir doğru ama
kaybıolduk işte o bir labirent oldu o kadar zor değildi aslında
Rabbim ilk doğumda hepimize vermişti oun ilk tohumlarını
gelirlken beyin yürekle geldik de
içlerini doldurmasını bilmedik
aslında bir iki değil ki hepimiz suçluyuz
şiirin başında leylek hikayesi gibi
ilk yalan hemde püsküllü yalan
anlatamıyorsan zamanı var desene yok işte
birde kulakdan kulağa nasıl kopya çektilerse bir cevap tüm ailede
o aralar
neyse ...
**********************************
**
say ki, kelebeklere renklerini vermiş, sıcaktan eriyen mevsimler
ve arzın ortasındaki ateşten yaratılmış, aşk kokulu bütün çiçekler
doğru çizgi yalnızdır diye öğretmişti, son dersinde sürgündeki öğretmen
ıssız bir dağ köyündeydi, bir nehir kıyısında, küreksiz sandalını beklerken
ve denize ulaşacaktı, bir yılan gibi kıvrılıp giden o nehirden…
**********************
bence ufkumuzu sıfırlamadan direk rotamız hep senin deyiminle açık denizlere doğru ...
vira vira yeni bilgilere yenilerine
olsun maviler yalanı kaldıramaz üstelik yol hiçç bitmez denizlerde
kutluyorum emeğini yüreğini
öyle değerli bir palşaımdı ki hiç bitsin istemedim .
başarılı çalışmalarının devamını diliyorum kaptan
yüreğin hiç ama hiç susmasın .
ne mutlu bize ki sen gibi ufku geniş beyni çalışan
duyarlı bir yürek taşıyan kaptanın gemisindeyiz
ve her pazatesi kaptanın seyir defterinden insanlık tarihimize bir sayfa açlıyor
ki kah sarı oluyor kah kırmızı ama mavileri de barındırıyor
hemen akabinde ki umudu kaybetmiyelim diye
kutluyorum o güzel yüreği
teşekkürler ediyorum o güzel duygu dolu insanlık dolu kalbi
inşallah diyorum bir şey olacak biliyorum
bişey olacak ve en azından çocuklarımız lurtulacak bu yalan yanlış
omurgası bozulmuş insanlık müsfettesinden
ve bizler göçerken diğer tarafa artık gözlerimiz arkada kalmayacak .
Cevat Çeştepe
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiirin hikayesi:
çizebilirsen bir doğru çizgi çizip, doğruyu yaşayabilmek ya da anlatabilmek
yılan gibi kıvrılarak akan bir nehir de, açık denizlere doğru yol alırken, yaşarken…
Icinde kutsal sevdayi da saklayan,
insani felsefik düsüncelere salan haz alarak
'Dogru Cizgiler'i defalarca okudum...
„say ki çocukları bacalardan içeriye bırakmaya başladı leylekler
kelebekler işte şimdi üşüyecektir, çiçekler ve bütün mevsimler
bunu anlatmaya kalksak zor anlatırız canımın içi, yangın yeri kıvılcımlarına
hele ana rahmi sıcağının ateşinden beslenen, insanlığın göbek bağlarına.
anlatırız belki anlatmasına ama onu da binbir yalanla ….“
Cocuklarimiz iste böyle büyüklerinden dinledikleri yalan masallarla basliyorlar yarinin büyükleri olmaya!…
„gökyüzü bulutsuzdur yazarken, günlük hava tahmin raporlarında
zırhları ıslatmadan deliveren, bir yalan yağmur yağıyor dışarıda
kan mı döküldü yoksa sokaklara, ihanete mi çatladı ki damarlar
bereket yerine damlalarında, binlerce silgi taşımakta yağmurlar
(kelebek ol gel saklan yüreğime, çiçek ol ve bütün mevsimler …)
/sen de sevmiyorsun biliyorum, yalan yağmurların damlalarını/ „
Günümüzde yalanlarla, siddetle, ihanetle öyle kirletildi ki sokaklar
yagmurlar bereketli sulariyla bile silemiyor artik kirlenmislikleri..
diledigimizde
her mevsimde
bir kelebege
bir cicege dönüstürüp
koruyabilsek yüreklerimizde…
“bu havada içimden gelmese de açmak, gündoğumuna pencereyi
ben gene de görürüm gözlerinde, bütün ışıklarıyla sabah güneşini
fısıldarken kulağına günaydın diye, o çok sevdiğin katıksız sesimle
belki soğuktur ellerim ama, onu da sen ısıt artık, sıcacık nefesinle
(sabah ol gel saklan yüreğime, günaydın ol ve her zaman bahar …)
/ben güneşi de sevmem, yalan yağmurlarla doldurursa bulutları/ „
Toplumsal sorunlardan
yumusak ve güzel bir gecis sevdaya…
„
şimdi kulağımıza gelen sesleri dinle, bizim için mi çalıyor şarkılar
yorganı çekelim başımıza, haberler nasılsa hep bildiğimiz yalanlar
bir doğru çizelim çizebilirsek, bulunduğumuz noktadan yarınlara
açalım bugünden yeni göç yollarını, leylekler konmadan bacalara
(yalnız ol gel saklan yüreğime, sevda ol doğur ve sınırsız insanlık…)
/gökyüzünü severiz denizleri de, orada bildiğimizden göç yollarını/ „
Yalan masallarla degil
dogru cizgilerle, gökyüzünün ve denizlerin
sonsuz umut mavilerinde sinirsiz insanlik dogurmaya
sevdanin simsicak, güvenli siginak kollarinda icten bir davet yarinlara…
“say ki, kelebeklere renklerini vermiş, sıcaktan eriyen mevsimler
ve arzın ortasındaki ateşten yaratılmış, aşk kokulu bütün çiçekler
doğru çizgi yalnızdır diye öğretmişti, son dersinde sürgündeki öğretmen
ıssız bir dağ köyündeydi, bir nehir kıyısında, küreksiz sandalını beklerken
ve denize ulaşacaktı, bir yılan gibi kıvrılıp giden o nehirden”
Dogru Cizgiler`in ilk dizelerinden beri bir masal tadinda, felsefik bir dilde
ve siir tadinda verilmek istenen mesaj finalde öyle güzel verilmis ki…
“doğru çizgi yalnızdır” !
“ve denize ulaşacaktı, bir yılan gibi kıvrılıp giden o nehirden”!
Yine düsündüren, düslendiren bir siiri bizlerle paylastiginiz icin yürekten tesekkürler sayin Cevat Cestepe..
Sevgi ve saygilarimla…
Bu şiir ile ilgili 94 tane yorum bulunmakta