Baba olmayı hayal ederken,
Güzel gözlerin bakışında…
Güzelin gözü gözümde,
Bir de küçücük bir el, ellerimde
Bir kızım olsaydı keşke,
O yârin şefkatli kollarında…
Gecenin bir yarısı,
Feryat figan sesine uyansam,
Sesini susturan olurdu belki,
O güzel gözlü hayaller…
Kızımı uykuya teslim ederken,
Ninnilere sarılsam,
Dilimde:
Doğamayacak kızım İIya’ya hikayeler!
Kim bilir ne de güzeldi,
Bir minik elin sıcaklığı…
Her dokunuşunda,
Ne hissedilirdi acaba?
Kim bilir her ağlayışında,
Yaşlarının nereye aktığını?
İlk baba deyişi,
Nasıl yankılanırdı kulaklarda?
Kim bilirdi?
Ben bilmiyor, bilemiyordum ağlayışlarını
Baba olmayı ne de çok isterdim,
Güzel gözlerin bakışında…
Bir kızım, bir de sevdiğim kadındı
Rüyalarımın yarını.
İçimdeki bu arzuyu,
Aslında anlatamazdı kelimeler…
Yarım kalırdım,
Ya da hiç başlamazdım sözüme…
Bakmaya nasıl kıyılırdı?
Nasıl sakınılırdı?
Kadınımdan hayat bulmuş,
Mutluluk gibi güzel gözler…
Nasıl tutulurdu ki?
Elim acırdı minicik ellerine değişimde…
Bir tek hayallerim,
Doğduğu güne şahitlik ederdi…
Bir de bilinmeyen bir anda,
Bilinmeyen doğumhaneler.
Büyüdüğünü farz etmekten başka,
Şansım yoktu oysa…
An be an büyütüyordum
Ve masallar yazıyordum…
Gözlerini annesine benzetiyordum,
Kalıyordu bana elleri…
Her akşam yüzüne değil ama
Yüreğine söylüyordum,
Kendimce uydurduğum,
Yüreğimden gelen melodileri…
Ben masallarda kaybolup,
Her gece kızımla uyuyordum,
Hiçbir zaman mutlu sonla bitmedi,
Kızım İlya’nın hikayeleri!
Kayıt Tarihi : 24.6.2012 18:25:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!