ve dahi aşk yok
o sarı saçların
gül kokun yok
pürüzsüz tenin
ince bedenin
deniz mavisi gözlerin
hani onları bir araya getiren ışık benim
zihnimde
yazılmadık serüvenleri
ışığı yakıyorum görünür kılınıyorsun
ışığı kapatıyorum görünmez oluyorsun
görülen bir rüyasın
içinde ben olmasam da
sana ilişkin her şey …
sen olmasan kim bahsedebilir yağan yağmurdan
yağmur ben gördüğüm için yağıyor
aslında senin için yağıyor yağmur
saklı yahut mevcut bir şey misin
olmazsan ben olmayan
ben olmazsam sen olmayan
çok garip …
hem de çok…
yazmasam, gözlerinin rengini kimseler bilmeyecek
kimseler bilmeyecek sarı saçlarını
sabahlara dek gül kokusu tenini
yazsam
tılsımı bozulacak rüyanın
seni yazmasam beni de kimseler bilmeyecek
beni yazmasam seni de kimseler bilmeyecek
bir dokunsam dağılacak tüm hikaye
sussam yok olacaksın
sussam yok olacağım
öyleyse bir oyun oynayalım
uyumuşum
uyanmışım
bir de bakmışım ki varmışsın
yoksa hülya mı
yoksa hayal misin
*
senden başka nasibim ne
neden geceler boyu
neden günler, haftalar, aylar, yıllar
ve evet evet bir ömür boyu
içimdesin
neden hem bende
hem bende değil
neden hem bugünde
hem dündesin
gerçek mi
bir serap mısın yoksa
neden hem de kimliğini araştırıyorum
neden benim kimliğim
seninkini bulmama bağlı
bugünkü kimliğim ne
ya daha evveli
ve daha daha daha evveli
ya sen
karanlıktasın
var olmak için idrakime muhtaç
almasam var olmayacak
kimseler bilmeyecek aşkımızı
çıkmazları, şaşkınlıkları, bunaltılarımızı
kimseler bilmeyecek
milat ve bitişleri
kimseler bilmeyecek mavi gözlerini
yüzüne baktığım her an
bir peri suretine dönüştüğünü
*
elma dersem çık
demezsem …çıkma
yerinde kal
ben gidiyorum
sen öyle kal
peki biz kimin rüyasıyız
söyle…
hangi roller dağıtılmış bize
hangi aşk hikayesinin parçalarıyız
bak aşkını yazıyorum yine
o denli büyük acıları yazdıkça
içimdeki o siyah nokta büyüyor
kağıtlara dökülüyor
yine sessizce ağlıyor şiir
bir kara sevda yüzünden
sen dünyanın kim bilir hangi köşelerinden gelmiş
şu sarı saçlı mavi gözlü yabancı
hoyrat kalabalığın arasında
ben senin ardında dolaşırken
eylül güneşi ne kadar acımasız
hiçbir gölgeye yer yok
şu yabancı kalabalığa benziyorsun
sen osun
ilk bakışta sana benzemese de
böyle bir firuze salkımıyken gözlerin
sen osun
bir defa gözlerime baksan
gözlerimiz karşılaşsa bir defa
bir defa gözlerimin içindeki manzarayı
tüylerin ürpermeden seyredebilsen
anlayacaksın
tanıyacaksın
hem kendini
hem beni
redfer
İlyas KaplanKayıt Tarihi : 19.12.2022 16:29:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!