Sorma sakın gidişlerimi
Uzaklara dalmış bakışlarım
Bir bilsen çaresizliğimi
Sebepsiz değil kaçışlarım
Çağıran gözlerle bakma öyle
Hayatımın başlangıcıydı seni tanıdığım gün
Her şey değişti biranda
Günlerim, gecelerim değişti seninle
Seven zavallı yüreğim
Sevginin şefkatini gördü gönlünde
Sevginin zalimliğini öğrendim sende
Karlar yağmış aklar sarmış saçlarım
Viraneye dönmüş gönül bağlarım
Feryat figan eyler hergün ağlarım
Dikenler içinde ötmez bülbülüm
Gönül çoraklaşmış sahraya dönmüş
Hazan rüzgârlarına savrulmuş saçların
Bahar yağmurlarıydı gözyaşların
Vakit hazana mı dönmüştü
Hazan yaprağına ağlıyordu kalbin
Sana yazdığım şiirler laf olsun diye değildi bir tanem
Sevda yolunda oynadığım bir kumardı
Hayallerimin yok olup gittiği mağlubiyette
Gözünde değeri olmayan bir garip adamın aşkıydı
Sevdiğinde yolunu bulan kahrolası yüreğim
Sevmediğinde yolunu kaybeden çöldeki mecnuna döndü
Bitkin bir beden
Uzayıp giden, bitmeyen çileli yollar içinde
Yıkılmış, harabeye dönmüş yürek
Yorgun düşmüş
Perişan, darmadağın bir gönül
Soruyorum şimdi
Güneş dağlardan sıyrılarak aşıyor ufukta ki son noktasını
gündüz güneşine hasret, yavaş yavaş geceye devrediyor zamanı,
Ay uzaklardan kopup geliyor gecenin ortasına koyuyor sultasını
Yıldızlar birazdan gökyüzüne serpilerek raks edecekler
Varalım gecenin içine sevgili, birlikte seyredelim yıldızların raksını
Ağlayan bulutların eşliğindedir her zaman hasretler
Bir matem havası düşerken masmavi gökyüzüne
Karanlıklar sarmalar güneşle biten bir günü daha
Ve gecenin sessizliği ağırlığıyla iner üşüyen topraklara
Aldırmazsın iliklerine işleyen gecenin pus düşmüş soğuğuna
Son gözyaşları içinde
Son hıçkırıktı duyulan
Elveda dercesine
Geceye savrulan
Son serzenişti
Yol uzun dersin
Yürü babam yürü
Dağ tepe aşarsın
Yol bitmedi
Menzile varamadım sanırsın
Ama…
şiirlerini tesadüf eseri gördüm bir kısmını okudum çok güzel şiir yazdığını bilmiyordum bunları okumak bir harika yarın yine okurum hoşca kal.ablan seni çok seviyorum.