Köprü alti kumarbazlarininkine
Kibarlik eden sef garsonlugun,
Sahrada kum eler, denizde cakil sektirircesine
Kirli sözlerin
Pasli dillerin
Yolcuyu sormayip da yol ve yolculuga islik calarak gecen zaiyatin
Ve küflü pasakli söylemlerin hincina ve kinayesine ugramamis…
Insanlik dünyasinda hingilim seken sür savrum harmandi küheylan kosumlu atlar
Yakasi bagri daglara acik rüzgarlar ve yayla cicekleri
Dilrubadan gelen gecen gülbaharlarla
Okul önlüklü siyah beyazlar arasinda zamana bagli kalmaksizin
Cinlayan seslere karisarak ekin basaklari, koruluklardaki yalnizliklar, ucsuz bucaksiz bozkirlar
Kelebek ömrüne kanatlanmis sevinciyle gelincik nazlisiydi her sey, ve cakir dikeni
Yokuslarin yukarilarina günün günesin
Ve bayir asagilarina gel zaman git zaman salincaginin
Her adim hic bitmeyen yüz yilmis
Her soluk adresini hic bulmayan bir mektup
Varip giden yol yandikca tükenmekte olan ciranin keven dagi ve cinar gölgesiymis
Silinmeye yüz tutmus seslerden ve izlerden
Sögütlerden ve cayirliklarin özünden
Igde kokularini gül tenine sürmüs kirac topraklar ve pinarlar gibi
Ömrüne sonbahar giyinmis bir vakte
Yazidan
Yabandan
Sarkacli saatlerden
Hirkten ve hevenkten
Durgun su berrakliginda günes kivilcimlarini yarenlige yadigar etmis de
Irmaklar boyunca akip gidiyorsa zuhurzaman
Bil ki irmak kiyisinda ve alic tarlalarindaydi
Gelmis gecmis onca hatir
… ve hatiran
Ekim / 24
Kayıt Tarihi : 3.11.2024 11:59:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!