Benim aşk diye bildiğim yolun üzerinde sen duruyordun. Üzerine sürdükçe yüreğimi kenara çekilip, çıkmaz sokaklara da sen düşürüyordun. Senin içinden taşanlar bana boşaldıkça; bu aşkın boş kalacağını anlayıp yazmaya karar vermiştim. Aşkı yaşamak varken, aşkı yazmaya çalışmak işin kolayıydı. Böylesine kolaylığı bana sağladığın için bile sana minnettar kalabilirdim. Kalamadım. Yolun üzerindeydin yollar üzerimden geçiyordu. Her kalemi elime alışımda aklıma sen düşüyordun, altında ben kalıyordum. Böylesine çıkmazlığına girmişken aşkı yazmayı bırak, seni yazmaya çalışmak nefes almanın ötesinde; işkencenin en alasıydı. Benim aşk diye bildiğim yol senin yüreğinden geçiyordu ve o yürekte bana yer yoktu. Bunu anladığımda –ki bunu anlamanın bedelini sensizliğinle bir başıma bırakıp ödetmiştin. Şimdilerde yollarım karanlık, yollarımın üzerinde duranda yok. Bende yollara çıkmıyorum. Satır aralarına seyahatler yapıp, kendi kabuğumun içine senliğimle birlikte çekiliyorum. Artık yollarının çıkmaz olduğunu bilip, çıkmazlığından çıkmayı istemiyorum
Adını mıh gibi aklımda tutuyorum
Büyüdükçe büyüyor gözlerin
Ben sana mecburum bilemezsin
İçimi seninle ısıtıyorum.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta