İncittiğim yerlerinden öptüm,
Bir kelebeği öpercesine
Pamuk gibi, şiir gibi...
Gecenin bir yarısı,
Uykum tırmalayınca karıncalar,
Gölgen aklıma düşünce,
Gözlerimden
Bir damla yaş düşmüştü
Yanında değeri olmayan
Bakıp ta görmediği yüklerim
Anlamadığı üzüntülerim vardı
Hiç bilmedi, bilemedi
Kalmadım artık
Yüzüm ifadesini kaybetti
Gülüşünü, sevinçlerini
Öfkelenmelerim bile yok
Kalmadı, kalmadı artık
Senden sonra
Yarın kar yağacak, yığın yığın,
Dam akar, rüzgar davetsiz misafir,
Taze kuzular yorgan altına doluşacak,
Erkenden kalkacak evin meleği,
Yırtık çorabından kaçar parmakları Saklarken utanır hep evin direği.
Elinde fırçası, sarıya boyar
Görünmez bir el, yeşilden kalanları.
Yapraklar düşer fırçanın her salınışıyla,
Rutubet kokan toprağın bağrına.
Hemhal olur can, cananıyla,
Yeniden bir varoluşun kapısında.
Mevsim sonbahar
Yapraklar terk eder yurdunu
Kavuşur kara toprağa
Çürür birleşir canı cananla
Kuşlar hazırlar bavullarını
Bir melek kanadının
Tatlı dokunuşlarıyla
Kapanıverdi
Göz kapaklarım
Gül bahçesi huzurunda
Yüreğim
Sabahın kör ışıkları
Sessizlik esir almış dört yanı
Hava çok sıcak
Bunaltıcı
Alnımda biriken ter damlaları
Boynumdan aşağı süzülürken
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!