Bütün krallar düşünceye düşmandır. Onun içindir ki Krallar hep düşünenleri hedef almıştır. Düşünenlerin onurunu kırmaya çalışmıştır.
Düşüncenin en büyük düşmanı gürültüdür. İnsan gürültüde düşünemez. Bütün savaş alanlarında ‘’Mehtar Takımı’’ bunun içindir.
Roma’da, Krallar, şairleri aslanların önüne atarak halkı eğlendirmeye çalışmışlar. Spartaküs, (ilk köle ayaklanmaların güçlü lideri) aslanların önüne atılarak öldürülmüş…
Ortaçağda kızını, oğlunu evlendiren krallar, yine halkı eğlendirmek için mahkumları kaleden aşağı atarak eğlenirlermiş… Bunun için köleler veya mahkumlar arasında yarışmalar düzenlenir ki bu yarışmalar kazanılması imkansız olan yarışmalar… Sonuçta halkı eğlendirmek için kaleden uçuruma atılacak mahkum veya köle bulunurdu.
Düşünmeyen, düşünemeyen halk da bunu heyecanla alkışlarmış… Bol bol da içki içilirmiş…
Bu gün hala kıralar ayakta kalabilmek için iç ve dış savaşlara sarılıyorlar…
En zayıf oldukları yerlerde çakma kitlelerle gösteri yapıp demokratik kurumlara saldırıyorlar… Bu pravakasyonlara gelinse çatışmalar daha çok büyüyecek, daha çok insan kaybı olacak, ama kralların iktidarlarının ömrü daha çok uzayacak…
Boşuna seçmiyorlar ki: ‘’Ben insanın okumuşunu değil, cahilini daha çok severim’’ diyen öğretim görevlilerini…
Düşünemeyen halk, ekonomik krizlerden ve çeşitli baskılardan dolayı biriken ve patlama noktasına gelen bunalımlarını, bu demokratik kurumlara saldırarak boşaltıyor.
Geçmişte de nice aydınlarımız böyle linç taburlarına kurban edildi.
Şimdi onları saygıyla anıyoruz. Hatta o günlerde ölüm cezalarını onaylayanlar bile bu gün mezarlarına çiçek koymaya gidiyorlar. Bu onları affetmeye yeter mi bilmem ama, o aydınlar yüreklerimizde yaşarken, katilleri unutulup gidiyor, ya da en güçlüleri lanetle anılarak hatırlanıyor.
Düşünemeyen geniş kitleler, kendileri adına düşünecek birilerini buluyor ve onun emrinde asker oluyor.
O kadar düşünceden yoksunlar ki, ‘’geçmişte kurban edilen bu kadar insan, hata sonucu kaybedildi, yine aynı hataya düşebilir miyiz? ’’ diyemeyecek kadar düşüncesizler. Düşünceden yoksun bırakılmışlar.
Tarihte büyük ölçüde, kralların başarısı bununla ölçülebilir.
Ortaçağla bu gün arasında ne fark var diye düşününce, aklıma hemen Neyzen Teyfik’in şu satırları gelir.
Yumruk yine o yumruk, bir tek el değişti…
Kayıt Tarihi : 19.12.2016 23:31:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Mehmet Halil](https://www.antoloji.com/i/siir/2016/12/19/dibe-vurmanin-saldirganligi.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!