İki dağ yamacı arası çatak
Önünde koca yazı
Ve çergeler serpilmiş yazıya
Olmuş bir yurt
Cigan yurdu
Gün doğmaya meylederken
Var gücüyle yüklenir güne
Zifiri karanlık
Dipsiz kıyısız yeryüzünde bir ağacın
Boyunca gövdesinde
Dallar eğik
İğne yaprakları mavimsi yeşil
Yere süzülürken koyulaşan rengi midir gölgesi
Zemberek yayı
Kurulmuş ertesiye
Sana ayrı
Bana ayrı
Devindirirken yaşamı
Bitimsizliği
Alınganlığım alınganlıkların en yücesi
Çözülemeyen esrarıdır belkisi
Kurcalayıp acabaları
Her şeyden nem kapan
Fazlasıyla nemli
Alışkınım
Her yıl mevsimleri geçerim
Ülkemin diyarlarında
Çilekeş ömürlere
Sabır biçerim
Önemsediğimiz her şey kadar
Eskidi yarın
Güneş dahi
Çekildi gölgesinden
İnsan insanlığını hatırlayacak
An kadar yakın
Yorgunluğu çözülür düşlerimin
Sen gülünce
Bir bakış uzanır
Omuzlarımdan aşağı
Bürünürüm sevince
Ne vakit ulandı
Kırk kıyamet geçmişim senin için
Kırkında bir ölen
Bin dirilen canmışım
Uçuşmuş etrafında güz kuşları
Yağmur damlaları vurmuş camlarına
Yokmuşsun
Her gün bir nevi yitim
Değilse varlığın neşe
Yaşam kaynağın bil ki
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!