Değişim Medya tarafından düzenlenen “Anne Sevgisi” konulu yarışmada jüri özel ödülüne layık görülmüştür. (2007)
Tüm “Özel “ Çocuklara ve annelerine adanmıştır…
GÜNEŞİME
En çok seni sevdim ben
Şu hoyrat dünyada
Gidenlerin Ardından
Ben bir öğretmenin vatanımın bir köşesinde
Ellerimde yüzlerce fidan, yüzlerce çiçek
Her biri bir başka dünya
Her biri bambaşka bir gelecek…
Gerekmez bana ne malın, ne mülkün
Yeter bana,bir tatlı dil, bir güler yüzün...
Bir inci tanesiyim ben,
İnsanlık okyanusunun dibinde
Kayıp ve yalnız
İstiridye kabuğuma hapsetmişim
Kendimi,
Yine kendim.
Yusuf,
Kenan ilinin en güzel gülü,
Yusuf,
Peygamber soyunun nazlı sümbülü.
Güneş bile sönük kalır yanında
Asalet akar durur kutlu kanında
Bir tarağın dişleri gibiyiz,
Hepimiz bir diğeri ile eşit.
Belki farklı,
Diğerinden dilimiz,
Belki de rengimiz,
Ama hepimiz soluyoruz aynı havayı.
ÇOCUK OLABİLMEK
Bir çocuğun gülüşüyle canlanır kainat
Çiçeğin dallarına su yürür
Güneş zerrelerine dek ısıtır toprağı
Arılar daha bir coşkuyla bal taşır peteğe
Kurt kuzuyla dost
“Asım’ın nesli diyordum ya nesilmiş gerçek,
İşte çiğnetmedi namusunu çiğnetmeyecek! ”
Yüz yılın başlarında Türk gençliğine bu coşkun duygularla seslenen Akif ne kadar içten, ne kadar da inanç doluydu gençliğe…
Ülke bir kan deryasına dönmüş, toz, duman kasırgaları, kara bulutlar kaplamıştı aziz vatanı. Ülkenin her kıyısında her bucağında bir cephe açılmış, on beşinde fidanlar ”Hey on beşli on beşli /Tokat yolları taşlı/On beşliler gidiyor / Kızların gözü yaşlı” türküleri ile cepheye sevk edilir olmuştu. Ne acıdır ki ağıt olan bu türkü ile şimdilerde oynanıyor, göbekler atılıyor. Çocuk yaştaki bu yiğitler ana eliyle kınalanıp kınalanıp bayramlık koçlar misali gümbür gümbür gittiler ölüme. Bu ülke için, vatan namus, için…
Akif haklıydı. Bu nesil, ecdadına layık, şanlı mazisine layık, Mehmetçik adına layık, her şeyden fazla ”insanlığına” layık kutlu bir nesildi. Kimisi daha lise sıralarındayken gönüllü olmuştu, şahadete; kimisi Tıbbiye talebesiyken. Vatanı candan aziz bilmişler, o yar için serden geçmişlerdi. Onlar düşünmeden canlarını verdiler vatana, vatan can buldu o yiğitlerin kanlarıyla.
Aradan bir asır geçti, vatan aynı vatan, mazi aynı mazi, millet aynı millet ama? ... Nesil acaba aynı nitelikte bir nesil mi?
Onlar
Misketleri tanımamıştı hiç
Misket bombaları vücutlarını yakana dek
Ve bilemediler hiçbir zaman
Havafişeğin güzel olduğunu
Ve aydınlatırken yeryüzü semasını rengarenk
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!