çünkü ehlileşmiş bir yabancıyım tanıdık bildik kentlerine soluğunun
çünkü nedensiz üstünü örttüğün küçük bir zaafım var kızgın hoyrat
niçinlerimi attım gözlerimin elverdiğince ufuksuz kuyusunda bakışlarının
rüzgarlarımda rüzgarlarınla üşümek bu mu söylesen diye ses ediyorum
yaşanmışlık bu mu üzüntülü edalarıyla jilet kesikleri yürekte derin kırılma
sevdiğin yıldız tozlarınca yolların kesişmişliğinde günbatışı gururudur sırat
sırat düğün bayram titrekliğinde süslü püslü fay kırığı varoluşunda bencil
Dinle sevdiğim, bu ayrılık saatidir.
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Devamını Oku
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.