ANILARIM
Derepazarı( Rize)
Düşündüm de artık anılarımı yazma zamanı geldi. Önce meslek hayatımdan başlamak istedim. Çiçeği burnunda yeni bir öğretmen olarak önce abimle kura çekmeye Ankara’ya gittik. Beş evlerde kongre salonunun isim sırasına göre sırayla sahneye çıkıp torbadan yerlerimizi çektik. Derepazarı çıkınca sevindim sahneden abime el salladım. Doğusu, batısı güneyi, kuzeyi, Trakya’sı ile bu ülke bizimdir.
Öğretmenlik kutsal bir meslek. Vatan toprağı bizim için mukaddestir. Eğitim enstitüsünü maalesef Haziran ayında bitiremedim. Tek dersten hem de sene boyu hiç zayıf almadığım dersten. Genetikten ikmale kalmıştım ya da bırakılmıştım. Her neyse. Ülke bir kaosa doğru sürükleniyordu. Koalisyon hükümetleri erken seçimler bunları benim öğretmenlik aşkımı engelleyemezdi. Ben Rize ye doğru giderken Rizeli arkadaşım Bingöl’e tayin olmuştu. Son sınıfta Rize ye gezmeye gitmiştik yani Rize ye aşınayım. Sağ olsun Rizeli arkadaşımız Ümmühan bize rehberlik etmiş, evinde de misafir etmişti. İyi bir yeri çekmiş olsaydı becaiş( karşılıklı değişim) yapardık. Kuradan sonra eve geldik ufak bir hazırlık yaptık iki gün sonra babamla Rize ye doğru yola çıktık.
Önce Samsun’a gitmeliydik çünkü direk gitme şansımız yoktu o zamanlar. Şimdi de önce Merzifon’a gidip sahil arabalarına binmemiz gerekir. Derken sonradan öğrendiğime göre en eski yoldan yani köy kasaba dolaşarak gitmişiz. Âdete içim dışıma çıkmıştı. Oysa bir başka yol daha varmış 12 parmak diyorlardı.Daha sonradan oradanda gittim. Sonra Sahil yolu yapıldı. Tabii gidiş gelişler daha rahat oldu. Neyse, akşamüstü Rize ye vardık babam sordu, bir ötele gittik o gece hiç uyumadım. İster heyecan deyin ister yorgunluk hepsi kabul. Sonra sabah kahvaltı yapıp dolmuşla Derepazarı’na geldik. Meğer, Rize den önceymiş.
Artık birbirimize iki yabancıyız.
Her ne kadar acı olsa, ne kadar güç olsa
Her şeyi evet, her şeyi unutmalıyız.
Her kederin tesellisi bulunur, üzülme.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta