Deniz gece ılıman
Dost
Babacan…
Kafa dinlemeye bire bir sancılı zaman
Metropol uğultusundan eser yok
Bastığı kumun sesini duyuyor insan…
Daha eşiğine varmadan
Çalmadan arş-ı ala kapısını
Yosun yumuşaklığında yüreğini açıyor
Koynunda kürekler çekiliyor aheste
Ağlar serpiliyor alaca karanlık
Göz kamaştırıyor yakamoz
Kumsalında aşıklar gülücükler saçıyor…
Henüz uyanık ay
Yıldızlar akşamdan kalma
Dağların başı duman
Denizin dibi fay
Fırtına ertesi
Dili kesilmiş mendireklerin
Dinmiş rüzgarların köpüren öfkesi
Yükseklerde arama boşuna
Fırsat bu fırsat
Gökyüzü ayaklarının altında çarşaf gibi
Karıncalar su içiyor cümbür cemaat
Meçhul limanlardan gemiler geliyor
Pruvaları neta
Makineleri tam yol ileri
Bacalarında gri bulut tabakası
Güvertelerinde yanık tenli tayfalar
Vuruyor küpeşteye bodoslama
Vuruyor depreşen dev dalgalar
Yoruyor yürekleri uzak yol seferi
Nefes almaya vakti yok vuslatın
Kurmalı saat gibi çalışıyor deniz feneri…
Deniz yarınların umut deryası
Çöl serabı kurumuş dudakların
Emanet uykuların renkli rüyası
Şairin kaleminde ilham
Ressamın fırçasında sihir
Enine boyuna özgürlüğün mavi dünyası…
Deniz bu
Dostluğu bulunmaz nimet
Ömre bedel varlığı
Görmeyen kıymetini ne bilsin
Bundan iyisi can sağlığı…
Allah selamet versin…
Şah Ali YaşarKayıt Tarihi : 25.9.2005 15:12:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!