Her gün bir yenisi geldikten sonra
Kadere derdimi bildirsem nolur
Kurumadan yine aktıktan sonra
Gözyaşımı yare sildirsem nolur
Ne ayaklarım razıdır gitmeye
Vicdanınızı çöpe mi attınız
Bu ne acımasızlıktır kadınlar
Şu canıma çokça zulüm ettiniz
Bu nasıl insafsızlıktır kadınlar
Yakşıklı değilsen önemsemezler
Küfürbaz erkeği sever kadınlar
Ağzın bozuk değilse geçmiş olsun
Önüne gelene saydırmalısın
Eğer ki mülayimsen geçmiş olsun
Kavga sana hava gibi olmalı
Üç çeşit yağış var dünyaya düşen
Biri yağmur, biri kar biri de sen
İkisi yeryüzüne yağar iken
Sen kalbimin içine düşüyorsun
Yağmur yağar şu ormanları yeşertir
Gül bulamazsın zülfüne takacak
Kendine kim yardır onu bilemen
Kim derdi bu kız beni yakacak
Şu yanmama bir çare bulaman
Ne gezersin geçmedi mi zamanın
Kırmızı dudakları gül lokumu
Sordukça ağızlarım tatlanır mı
Olmasan da sezerim kokunu
Hayal eden gönül ümitlenir mi
Sana güzel derim adını bilmem
Vardım kütüphanenin kapısına
Kapı kitli, çanta orda, kimse yok
Nolmuş bunca öğrencinin hepsine
Kapı kitli, çanta orda, kimse yok
Görevli kilidi erkenden çekmiş
Yüzümün gülmesi mucize olur
Yaslı geceden bile kara bahtım
Feleğin oyunu hep bize olur
Tozlu kömürlerden bile kara bahtım
Dünya döndükçe tüm her şey değişir
Bir güzel anlatsam uzundur boyu
Körpe fidandır, bir ince minare
Gül yüzü söndürür güneşi ayı
Yanak kızıldır kaşı gözü kara
Onunla döndü gönlümün bed şansı
Güzeller beni işleyip oydular
Altı harlı bir kazana koydular
Ne insaf dediler ne de doydular
Katli fermanıma imza toplarlar
Sevdanın cefasını çek dediler
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!