Dilediğini yola getirirsin
Bir derince bakışınla sevdiğim
Kısa ömrümden ömür götürürsün
Ciğerimi yakışınla sevdiğim
Hasret tokmağını kafama vurma
Gonca güllerimi soldurdun bir bir
Bilmem ki bu işten ne kârın vardır
Etrafım hep toz duman kalbim hardır
Beni senin bu dertlerin bitirdi
Bir ayağımı düşürdün çukura
Sevdiğim kaç zamandır çıkmaz sesin
Ayakta beklerim gönlüm çört oldu
Yerin belli değil hem yoktur izin
Yokluğun içime bitmez dert oldu
Günlerdir almam dünyanın tadını
Göğ gibi zülüfleri safir gibi
Dökülür omuzlara nehir gibi
Bakışı em hasreti zehir gibi
Anlamam nicedir hali Derya'nın
Açmış saçını salınır meydanda
Devir değişti devran ters düz oldu
Kıyamet geliyor diyen çoğaldı
Yaz baharlar gitti her yer güz oldu
Tanrı öç alıyor diyen çoğaldı
Dünyayı perişan etti bir salgın
Katlettiler bir doktoru Konya'da
Bugün hekimlik mesleği ölmüştür
Benzeri yaşanmaz bunun dünyada
Bugün hekimlik mesleği ölmüştür
Gün altı temmuz, sene yirmi iki
Tohum nasıl beklerse baharını
Ben de seni dört gözle bekliyorum
Umutlar nasıl beklerse yarını
Ben de seni dört gözle bekliyorum
Kayboluyorum bazen dip düşlerde
Deli gönül diyar diyar gezersin
Bir yerde dosdoğru duramaz mısın
Her güzele birer şiir yazarsın
Sana kim yar olur bilemez misin
Kalplere atarsın birer kördüğüm
Belik teller yeşil midir al mıdır
Göklere karışıp yel olur gider
Pamuk tenin yorgan mıdır şal mıdır
Baktıkça gözyaşım sel olur gider
Kara gözlerinde volkan patlıyor
Felek bana ettiklerin kalır mı
Dilerim burnundan gelsin katıyla
Beni öldüren seni de alır mı
Azrail sana da gelsin atıyla
Ne hayal kurdumusa duman ettin
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!