Bu sensiz ilk gün değil, ilk uyuyamadığım gece değil.
Gece iki, son satırlarım kelebek olmama.
Belki orada uçarız, orada mutluluğa.
Bir gün seversin, sonra gidersin belli ki.
Öyle belli, gidersin işte durduramam ki.
Düşler sokağından geçti şair, cepleri boş elleri kirli, yüreğinde derin bir yara,
O kadar dayanabilmiş hayat ya bu alnı ak, sırtı kara.
Çok uzaklardan geldim sana, gökyüzünden.
Bin yıldız denize damlarcasına.
Çelişkili cümlelerim varmış.
Bak hele.
Hadi lan oradan en fazla kalbinizi kurcalarım.
Denize doğrudur dalları denize maviliklere.
Gölgesi vardır gece gibi, bir bulut özleminde.
Kızgın yağ dökülmüş gibi sinirlidir bu şehre.
Ah elinden tutabilsem harnup ağacı.
Kadim kötülüklerin yok olduğu bir yerde ikametgah eder.
Öyle öksürük tutar ya seni benim içimde ki organlar bir bir nefret eder benden, '
''Neden orada değilsin neden yalnız o'' diye...
Sonra bir sen düşersin aklıma.
Tutarım zamanı artık öksürme
Hiç sordun mu?
Bu geceden sonra bir daha sevebilir mi bu kalp diye?
Hiç sustun mu avaz avaz bağırırken içine.
Bir bilsen bu hikayenin kahramanlarını,öyle imkansız kavuşmak.
Ali baba ve Pamuk prenses, öyle zor bu olaya alışmak.
Ayrı karakterler,ayrı karikatürler, öyle saçma olurdu inanmak.
Bire beş sevmekti benimkisi, öyle delilik seni beklemek ve avunmak.
Bir hikaye böyle, kuru ve çorak, kar ve ayaz.
Koca yürekli minik kadın,bir tek sensin eksik olan, onunda adı yok, sanı yok cinsi,cismi,bedeni yok.
İnan ölüyorum;
Aklımı çıkıyor seni seviyorum.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!