Kısa saçları rüzgarlarda dans ederdi.
Öyle güzel bir kadındı bilmem anlatabildim mi?
Es meltem rüzgarları eski unutulsun acılar.
Sus acımasız sonbahar, sus ki erken gelsin aydınlıklar.
Geçen geceden kalma sigara külleri, izmaritleri.
Bir tutam burukluk ve bunların üzerine, biraz sarhoşluk
Kan revan susmuş diller, ölüm bile üşüyor bu gece.
Birazda derin bir kesik kemiklerimin içinde.
Ölmek ne demek bilir misin?
Ay kesikleri var kalbimde, Güneş tutuluyor her nefesimde.
Sanki haliç boğazım olmuş, gemiler geçmiyor bu denizden.
Ben ben ben ve sadece kendimden.
Sen sen sen ve sadece içimden gelen.
Ay karanlık.
Dert dert dert üstüne dert.
Acı,gam,keder hançerlemek daha mert.
Ölüme Ana, Avrat Söver İken.
Zil zurna sarhoş olup, Dünya’yı çift görürken, sen hep tektin be kadın.
Ölüme ana, avrat söverken.
Her gün biraz daha yok olurken.
Şimdi bütün organlarım nefret ediyor benden.
On dördüymüş bu gün, cılız bir ses çıkar bir bedenden.
Ne güzel mahvolmuşuz, bir şey gelmesin elimizden.
On dört dörtlük hayatım, on dört dörtlük kadınım.
Sabaha erken gel desem de bir geceye aldanırım.
Ben dört dörtlük değilim şu sıralar.
On iki mevsim yazdım adını duvarlara, kağıtlara.
Tam kış kapıya dayandı dedim, yaz diye sen geldin.
Ne bir gün yağmurlarda estin üzerime, ne karda rahatsız ettin.
Öyle geldin işte, içimdeki buz dağını eritircesine.
On iki mevsim anlattım seni denizdeki ağa, göldeki turnaya.
Ben ilk defa bir kadına, özlem duydum ilk defa sevgimden, ki annemden hiç ayrılmamıştım. Birde senden
Düşünüyorum seni, kokunda bir şey arıyorum sevgiyi, aşkı,tazeliği ve birazda seni arıyorum, en soluk duvarların gölgesi gibi arıyorum.
Takip ediyorum sevdam peşin sıra.
Ve şiirin sonu geldi ustam,
Gidiyor gibiyim onun kokusunun gittiği her sokaktan, ve ölüyor gibiyim onun bıraktığı her satırdan...
Ve şiir bitse de geliyorum peşin sıra.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!