Cezalandırıyor musun beni
Aklın sıra acıtıyorsun içimi.
Dünyayı zindan etmek istiyorsun belki de
Yaşadığını yaşatmaya mı çalışıyorsun yoksa
Yaralarını yaralayarak mı iyileştiriyorsun
Bahanelerle kapatıyorsun yaptıklarının üstünü.
Şimdi anlıyorum her şeyi
Ne yazık ki yeni yeni farkediyorum seni
Beni hiç sevmediğini,
Geçen her gün beni ölüme ittiğini.
Bir haber duymak için bekledin mi hiç geceleri,
Bak yine geldi bir yağmur tanesi
Utanarak ıslattı penceremi
Korka korka düştü camdan aşağıya
Sesini duyurmak istercesine hızlandı sonra
O bile birşeyler anlatmak istiyordu bana
Gözlerimi kör, kulağımı sağır ettim
Yine geldi dayandı gece.
Karanlıklara büründü Ankara,
Karanlıkta şimdi tüm suretler.
Herşey sustu bir anda.
Gömüldü
................tüm sesler karanlığa.
Nasıl anlatayım ki sana
Dünyanın acımasızlığını,
İnsanların arsızlığını!
Hiç bilmesen çok iyi olur ya
Er geç göreceksin ama.
Sen yine de yılma,
Bir küçük kuş
Bir yaşam sevinci...
Tam da geldim derken sonuna herşeyin
Üstelik tükenmişken tüm nefesim,
Çıktın geldin pencereme bir sabah.
Nefesin nefesim oldu
Oradasın biliyorum.
Duyuyor musun beni?!
Zaten sana değil yüreğimin isyanı
Dinlemek istemesen de olur.
Biliyor musun,
Her gece uzaklara bakar dururdum
Uzaklara,çok uzaklara...
Dalardım gecenin köyü karanlığına
Bitmeyen, tükenmeyen kara yalnızlığa.
Anlamsız bir boşluktu dünyam
Başladım kesmeye hayatımı
Elimde makas,
Bin parça ediyorum yaşanmışlıklarımı.
Tek tek geçiyor anılar makasımdan
Un ufak oluyor sokaklar peşi sıra.
Şekilsiz kesiyorum öykülerini benliğimin
Asla tükenmeyeceğini sandığım sesim
Artık kör karanlıklardaki çığlıklara karıştı.
Seninleyken almak için dua ettiğim son nefesim
Gökteki kuşun beyaz kanadıyla tanıştı.
Sana olan sevgimi beslediğim her gün
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!