Hesapsızca başlamıştı herşey
Genç erkek aniden düştü kızın yüreğine
Hiç düşünmeden,birdenbire
Bir film böyle başlıyordu işte.
Kız açtı sevgiye
Avuç avuç tuz bassan da yarama
kanata kanata,
Her adımda denizlerce uzaklaşsan da aslında,
Gel diyorum sana.
Gel otur yanıma.
Acılarının mislini yaşat bana
Sokak lambaları söndü birer birer
Karardı şehirler,
Karardı gözlerim.
Yıldızlar bile kayboldu gökyüzümden.
Güneş küstü sabahlarıma
Sis mi var bu sabah şehrinde,
Yoksa kara bulutlar mı ışığını çalan?
Üşür gibi temmuzun ateşinde
Ya da uyandırılmak rüyadan bir zil sesiyle
-en tatlı yerinde-
Ama sen kaybetme yine de
Kuş olmak varmış bu dünyada,
Diyardan diyara uçmak ,
Sağlam bir dal bulduğunda sorgusuz konmak,
Hiçbir şeye esir olmamak...
Ne özgürlüğüm elimde şimdi
Bilir misin ne acıdır yok olmak,
Günden güne eriyip parçalanmak,
Pişman olmak.
Ama en acısı da ahını almak.
Belki inanmazsın ama
Yine sana yazıyorum bunları
Sadece sana,yıllar sonra...
Doğduğum güne,ilk adımlarıma,
Senle yürüdüğüm taş kaldırıma.
İlksin işte,ötesi var mı?
Her şeyin bir sonu olurmuş
Mutluluğun, üzüntünün, sevincin.
Bir tek şeyin sonu yokmuş
Acımasız karanlıklardaki sensizliğin.
Mucizeler yaratırmış coşkun sevdalar
Bir intiharım ben şimdi,
Kimsenin sebep olmak istemediği.
Sessiz ölüşler sunuluyor önüme
Gümüş tepside cehennemlerim.
Karşılıksız sevdalara gebeydim hep
Tertemiz,yalın sevdalara.
Belki de bu yüzden savaşıyordum aralıksız.
Mutlu aşıklar tepesine bayrağımı dikebilmek için.
Sahte gülücükler oyununa direnebilmek için.
Her nefer gibi zafer uğruna yürüyordum hep
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!