Diyarı dünyadan azat
Ciğerleri yolum yolum yaralı bulutlardan biçareler dağlandım dilendim
Renkli kapılarda sivri binalar çölünde ve kapkara caddelerde gün uyandı
Akşamlar karardı gündüz söndü gece zindanı devriyesi başladı
Alaf alaf giden günden güneşten kalın perdeler arkasında
Zahirlenmiş rüzgarların dışardan içeriyi içerden dışarıyı silkeleyip havalandırdığı
Oturduğum pencereler arkası sararmış solmuş yerde yığılı kaldım
Dibe çöktükçe kırık dökük koltuklara gömülüp kaybolarak
Yandım
Yandım
Ciğerlerim sökülen duvarların saçaklarına eteklerine çırım çığlıklarla
Nere dokunsam neye çabalasam çağırsan hiçliğe ve hiç kimseye uzaklaşan sonsuzluk
Çoğalıp birikiyordu yıkılıp devrilen yerle yeksan
Günboyu buraları ben yarattım ihtişamlı kostüm gövdesi
ve defile gösterisinden arta kalan,
Soğuk suskunluğun kirine karanlığına yuvalanmış yapışmış zifir siyahın
Önünde arkasında sürüklenen sonsuz kayboluşlara seslenip yanıksayarak
Her çırpınışımda daha beter azaba çalındım
Fellik felllik yalnızlığın ve hiç kimsesizliğin gazabında savrulup çalkandım
Yana döne sızım sancılarda,
Haykıran hıçkırıklara kıvrandım kavruldum köz beledim
Ağustos /21
Kayıt Tarihi : 1.9.2021 12:05:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!