Mistik düşüncelerim fersiz geceler boyunca şizofrenin siyahına intihar dalışı yaparken narsistik bir yanlızlık çekiyorum.
Kulaklarımı sağır eden volkanik patlamalar geçiriyor her hücrem.Lavlar durmadan sızarken beynime umutlarım kül oluyor tek tek.
Ruhumu bedenimden satın alacak anditod bir intihar bulamadım.
Paranoid hayatıma hak verecek bir absürd hayatın içindeyim ve cılız bir karakterliğe sığınmış insan yüzlü zombilerin korkusu çörekleniyor sokaklarıma arkama bakmadan kaçarken.
Karanlığın ve Siyahın ruhunu hissettirdiği ölümle hayat arasındaki vurgu.Bilinçten özgür mistik kavrayış,tanrı ile devinim...
Yalnızlik arayışın dipnotu.
...
Ruh mabedinin sütununda saklı olan boşluğun sırrı. boşluğun sırrında, lanetlenmeye hazır korkunun biteceği karanlığın inisiyasyonunda ezeli özgürlük...
Yalnızlik karanlığin dipnotu.
Kötü ruhların eyleme geçmesi ile korkunç bir güç karşısında gece bekçilerinin fısıltıları arasındaki cesaret. Yerlerin kutsal fahişeleri ile inkübüsün sahiplendikleri utançlari sezme...
Yalnızlık aşkın dipnotu.
Gururlara asılmış sevdaların keşkeler mahzeninde pişmanlık iniltileri.Şehvetin iticiliğinde organlarda çürümüş Kutsal (Seviyorum) kelimenin günahında yanmak...
Aşkın anormal boşalımı sonucu ortaya çıkan ayrılıklar,mağdurun yüksek potansiyele sahip yalnızlık tramvaları geçirmesine neden olur.Aşkı yalan, ihanet,aldatama,gurur gibi etkisi yüksek ilaclar verilmemelidir
Kanlar üzerinde hayaller yürütüyorum acılarıma harabeye dönmüş silik bedenimden.Yine sonsuzluğa ilerliyor yokluk.
Saat soluk soluğa ölüme koşarken cesetlerden bina edilmiş mabedlerde yalnızlığım zikrediyor Allahı. Münafıkça ağlıyor varlık yokluğun varoluşunda.
Engellenmiş mutluluk hürriyetinde, aydınlığa giden yollara pusu kurmuş zulmet.
Ruhumun içinde acı hatıralarla dans ediyor çarsesizlik sonsuz gibi görünen o yollarda.
Göğe yükselen dualarla çalan yalnızlığa beste yaptığım ızdırap, artık tüm nağmelerin ahengide. Ve şefidir yokluk.
Ruhum siyahın gölgesinde şizofren bakışlarınla raks ederken,
Ateşi hecrde yanan sufi aşkıma sürurlarimi firavuni gibi acımadn attın.
Aşk için dikilmiş hüzün ponaması benim payıma düştü.
Siyahın mabedine katre katre düştü avucumdan nefrinim senin için.Yalancı cennette gercek cehennemi yaşattin, cinlerden kaçan çaresiz bir cocukun surelere sığındığı gibi,sığındığm o aşk denen cennet(s) e (tabi) .
Yarınları diri diri ayaklarına kayalar bağlayıp kızıl, dipsiz ummanlara sürdün.
Ölü şairlerin ruhunu
giymiş
lanetlenmiş
sevişmeden orgasm olmuş şiirler bir daha orgasm olur müslüman dudaklarda.
Ama şiirler cenabet kalır her ateist sularda.
Orgasm olmadan vaftiz edilir hristiyanlıkta.
Yalnızlığımın en dip noktaya vardığı bu gece, mululuklar yok artık, ne önümde ne arkamda.
Şuursuzca akıp giden zamanın sureti filim şeriti gibi sahnemde,
Ve yoğun bunalımda düşünmek anıları...
Zamanın ördüğü hayatta insanların yalanları kavisler çiziyor umarsızca,
gelmeyin dedikçe, inadına geliyorlar üzerime,
Fersiz gecelerde, sessiz sessiz kaçışan yıldızların yokluğa merhabası gibi,
hüzzam martı çığlıkları eşliğinde,belirsiz gecelere demir attım.
Yitip giden yaşamın, kaybolan umutların yasını tutarken...
Hayata sızdırmaya çalışırken apansız gelen hayalleri,
Daha mazimdeki nüansını çözememiştim yalanların.
Soyut bir yalnızlık somut bir acıya dönüştü. Modern çağda mistik tahayyüller,antik korkular, sırlarla dolu karanlıklar.ın kenarı değil tam merkezindeym.
20.yaşyil yaşanmışliklari titreyen günlerde paranoyaya tutsak bir şekilde intiharlarla şekillenmekte. Cesedm zahiri yönü gülerken, ruhm batini ağıtlarla kuşatılmış durumda.
Çözümsel ve somut olan aydınlık senin değil.
Karanlıkta adını gizlediği soyut şizofren senin.
Siyahla ısınan kırmızı şiirler mecbur sana.
Git Liya..!
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!