Gel ey ruhi muhteremim,
Bin bir türlü keremle gel.
Hicran dolu bak her demim,
Katre katre özlemle gel.
Gel bitsin viran geceler.
Umut bulut bulut darmadağın,
Umut asılı bir kuş baharda.
Meyvesi tükendi bahçenin, bağın
Umut çıkılan yokuş baharda.
Mavi bir çiçek olur arzular,
Bir romanın otuz yedinci sayfasına,
Düşüyor gölgesi kirpiklerinin.
Deseler de ‘az olur ömrü gülün’
Bilirim vardır elbet, sana değer bülbülün.
Babasın evine hesiret gelin.
Gırmızi guşağı sariyor belin.
Duali, niyazli Müslüman dilin.
Sabahdan tez gahar Keyıhli gelin.
Yeddi yıl getmedi gendi kövüne.
Haklısın sevdiğim mecnun değilim
Gece gündüz sıcak çölde gezeyim
Ferhat değilim ki dağı deleyim
Aşkı sinesine sığmaz Dadaşım
Loş ışıklar vurur artık hülyama
Anam şehitliğe kavuştum işte
Ağıt yakıp, karaları bağlama
Sevdamdır bu toprak yaslandım işte
Başucumda bir kez olsun ağlama
Siper ettim yüreğimi vatana
(Fatih EFE kardeşime ithafen)
Susmuştu şehir ansızın,
Üşürken masum kuşlar yuvalarında.
Bakışlarım anlamsız ve titrek sesim
Ve ellerimde maziden kalma
Gülün güldüğü vakit diken ağlar,
Gülü bittiği yere diken anlar,
Gül olan yerde kasvet ne arar.
Gül ölür diken giyer allar,
Diken ölür gül karalar bağlar.
Solunca gülleri kör oldu bülbül,
Kavrulup tutuştu kül oldu gönül.
(Malatya-Mayıs 2001)
Gittiğin fırtınalı günlerin özlemiyle,
Dudaklarıma haykır gökyüzünde sen.
Yıllanmış şarap gibi dökül ciğerlerime Hasretin yetti artık yıldızlar öyle diyor
26.09.1997
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!