...
Adanmışlığın hikayesiydi varlığın
Papatyaların narin, beyaz yaprağındaki saflığı gibi
Ve sen en çok gülleri sevdin de
Beyaz Gül'ün masumiyetinde sevdim bende seni
Sarı Gül de buldum kendimi hasretinin deminde
Kırmızı Gül'ün verdiği huzurun aşk olduğundan habersiz
Pembe güllerde hayâl ettim güzelliğini
Mavi ve mor güller gibi eşsizdi varlığının şahikası
Ya şimdi
Gözlerimdeki siyah gülleri göğsüme taktım
Renkli,süslü kelimeler kapatmıyor deliliğimi
Diyazem arkadaşlarını da alıp geliyor
Uçuruyor sana olan sevgimi nirvanaya
Bulamıyorum kendimi ve yine ellerini arıyorum
Kırlangıçların yuvasında bekliyorum seni..
Ahde Vefa
Kayıt Tarihi : 28.7.2023 08:32:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
.. Eskiden ‘damask’ adı verilen güller, ilk olarak eski Mısır mezarlarında bulunmuş olup, tarihi kırk milyon yıl geriye kadar dayanmaktadır
Tebrikler..!
Hayırlı imtihanlar.
Siyah gül, ters lale…
Ellerini arıyorum her yerde !
Tebrikler
Bu kadar güzel ve anlamlı bir yoruma muhatap olduğum için mutlu oldum.
Anlam ve renk kattınız kardeşim. Çok teşekkür ederim.
Kırlangıç detayı güzel ama ben kelebek döngüsünden yanayım.
Şiir için fazla cümle kalabalığı yapmaya gerek yok, çalışılması gerekiyor başarılı bulamadım.
Yanlış anlama bende iyi yazamıyorum ama iyi bir okuyucu olduğumu düşünüyorum.
Elbet eleştiri ve düşüncelerinize saygım sonsuz.
Fakat bir detaya dikkat çekmeliyim ki yazdığım satırlar bir nebze de olsa yüreğinizde yer etmiş olmasa yorum dahi yazmazdınız.
Okuyup, eleştirerek değer kattınız teşekkür ederim.
Saygılarımla
Yahya Kemal der ki
Hafız'ın kabri olan bahçede bir gül varmış;
Yeniden her gün açarmış kanayan rengiyle.
Gece; bülbül ağaran vakte kadar ağlarmış
Eski Şiraz'ı hayal ettiren ahengiyle.
Ölüm asude bahar ülkesidir bir rinde;
Gönlü her yerde buhurdan gibi yıllarca tüter.
Ve serin serviler altında kalan kabrinde
Her seher bir gül açar;her gece bir bülbül öter.
Tebriğim ve sevgimle canım
Yorumun şiirden daha manalı olmuş canımsın.
Teşekkür ederim
Sevgilerimle
Kalemine, gonlue saglik.
Damask gulu masallarada konu olmustur.Danimarkali yazar ve şair
Hans Christian Andersen, 1841’de Anadolu ziyaretinde, Damask güllerinden esinlenerek yazdığı Homer’in Mezarından Bir Gül hikayesinde şöyle yazar:
"Doğunun bütün şarkılarında bülbül güle olan aşkını dile getirir; sessiz ve yıldızlı gecelerde bu kanatlı şarkıcı güzel kokulu çiçeğine serenatlar yapar...Bülbül, ağaçtaki güllerin en güzeline aşkının acıklı şarkısını söylerken, dallarını büyükçe bir taşın üzerine sarkıtmış olan gül sükût eylermiş. İnsafa gelip bir damla gözyaşı döktüğünü gösteren tek çiğ zerresi bile yokmuş yapraklarında. ‘Dünyanın en büyük ozanı burada yatıyor’ demiş gül, ‘kokum onun mezarına yayılsın, fırtınada dökülen yapraklarım mezarını örtsün. İlyada’ nın ozanı burada toprak olmuş, ben bu toprakta boy verdim. Ben, Homer’in mezarında bir gül, yapraklarımı yoksul bir bülbül için açmayacak kadar kutsalım!’. Ve ölene dek ötmüş bülbül”
Her daim sevgiyle ve huzurla kal.
https://t.co/hL7JZ7BhUa
Beğenen yüreğine sağlık canım.
Varlığınla renk kattın. Teşekkür ederim
Sevgilerimle
TÜM YORUMLAR (8)